Kitapları dünya çapında sekiz milyondan fazla basılmış bulunan Iris Johansen, eserlerinden ötürü birçok ödüle layık görülmüştür. Amerika Birleşik Devletleri'nin Georgia eyaletinin Atlanta şehrinde yaşamakta olan yazar, çok sayıda romanda imza sahibidir. Bu romanların bir kısmı aşk romanlarından ibarettir. Özellikle 80'li yıllarda ve 90'lı yılların başında daha çok bu alanda eser verdi. 90'lı yılların ikinci yarısından itibaren (1996)ise, polisiye alanında kitap yazıyor.
Ateş FırtınasıKerry Murphy, küçük yaşta başından geçen ve annesini kaybettiği yangın sebebiyle alevlere karşı büyük bir hassasiyet kazanmıştır. Bu özelliği sayesinde, köpeği Sam'i de kullanarak, yangın olaylarını inceleyen başarılı bir uzman olarak çalışmaktadır. Yaşadığı acı olayın etkisiyle alevler, sıcaklık ve boğucu dumanla dolu kabuslar görürken karşısına bir yabancı çıkar. Silver kimdir ve bu gizemli adam niçin yardımını istemektedir?
Üstelik kimseyle paylaşmadığı sırları hakkında nasıl bilgi sahibidir?
Kerry Murphy, Silver'ın hayatına girmesiyle beraber, kendisini bir anda ortalığı kasıp kavuran, insanları ve mekânları keyfi gerekçelerle ateşe veren psikopat bir katille mücadele halinde bulur. Kabuslarıyla ve geçmişindeki trajediyle savaşı ve annesinin katilini bulma gayreti de bu mücadeleyle bir arada yürümek durumundadır.
İntikam DehşetiBir K9 arama kurtarma ekibinde çalışan Sarah Patrick ile köpeği Monty'nin son görevleri öncekilere benzememektedir. Sarah bu kez oldukça tehlikeli bir işin içine itilmiştir. Milyarder John Logan'ın çok gizli bir projesi sabotaja uğramış, tesislerine zarar verilmiş, bütün personeli öldürülmüştür. Hayatta kalabilen tek kişi de rehin alınmıştır. Logan adamını ve bildiği sırları kurtarmanın tek yolunun onu bulmak olduğunu düşünmektedir. Sarah ise Logan'ın arama işine zorla sokulduğu için öfkelidir. Bu tehlikeli işe girmelerinin ardından, Logan'ın güvende olacaklarına dair söz vermesi yeterli olmaz. Çünkü bir katil, sadistçe bir intikam planı yapmaktadır. Bu planda Sarah da yerini alacaktır
Yalanlar Yumağı Ölüm, eski dedektif Eve Duncan'ın günlük hayatının bir parçasıdır. Tanınmayacak haldeki cinayet kurbanlarına bir yüz vermek onun mesleği. Şimdi mesleği, hem kendisini hem de yakınındaki herkesin hayatını tehlikeye atıyor.
Her şey bir senatörden gelen telefonla başlar. Senatör, Duncan'dan bir cesedin kimliğini belirlemesini ister. Duncan ilk başta işi kabul etmek istemez. Trajik geçmişini geride bırakmış, üvey kızıyla huzurlu bir hayat yaşamaktadır. Fakat onunla hiç ilişkisi yokmuş gibi görünen bir dizi cinayet, bu huzurlu hayatı tehlikeye atmak üzeredir. Kendisine çok az bilgi verilen ve büyük bir gizlilik içinde çalıştırılan Duncan, bütün bu önlemlerin kendisini korumak için mi, yoksa hapsetmek için mi olduğunu merak etmeye başlar.
Son derece acımasız, hiç beklenmedik bir anda, beklenmedik bir yerde harekete geçebilen ve sanki hiçbir şey onu durdurazmazmış gibi görünen katil, Duncan'ın çalışmasını engellemeye uğraşmaktadır. Sorular ve hayatına yönelik tehditlerin birikmesiyle Eve Duncan, korkunç bir komplonun parçası olduğunu anlar. Ama hayatta kalmak için, cesedin ölümcül gizini kendi hayatını tehlikeye atarak ortaya çıkarmak ve bir yalanlar katmanının altında yatan korkunç gerçeği öğrenmek zorundadır.
DepremFotoğraf makinesinin objektifinden cinayete şahit oldu. Şimdi acımasız bir katil peşine düşmüş durumda. Ünlü bir foto muhabiri olan Alex Graham, depremle ilgili her şeyi görmüştü. Ancak son görevi sırasında gördükleri, onu büyük bir tehlikenin içine itti.
Bir muhabir, haber vermekten fazlasını yaparsa ne olur? Alex Graham, şimdiye kadar, afetlerden önemli terör saldırılarına kadar pek çok trajik olayda görev almıştı. Tüm çalışmaları sırasında insanî yönü ağır bastı ve Colorado'da yaşanan Arapahoe faciasında da fotoğraf çekmekten fazlasını yaparak arama kurtarma faaliyetlerine katıldı.
Muhabir haberin konusu haline gelirse ne olur? Alex Graham, tahmin ettiğinden çok daha ciddi bir durumla karşı karşıya kalmıştı. Depremle ilgili resmî açıklamalar, yalnızca bir senaryodan ibaretti. Gerçeği bilenler ve şahit olanlarsa susturulmalıydı. Hem de sonsuza kadar.
Ölümcül TakipMelis Nemid, tehlikeli sularda geziniyordu ve derinliklere doğru sürüklenmek üzereydi. Bir deniz araştırmacısı olarak, en sakin sularda dahi tehlikelerle karşılaşabileceğinin farkındaydı.
Sonunda denizin derinliklerinnde yatan ölümcül gizemi keşfetti.
Sonrası tam bir kabustu...
Melis Nemid, yunusların davranışlarını incelemek için Karayip adasındaki evine geldiğinde, geçmişini tamamen arkasında bıraktı.
İletileri Göster
