Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Victoria

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 22
16
Gezginler Kamarası / Ynt: Victoria'nın Renksiz Dünyası
« : 03 Temmuz 2011, 22:38:15 »
Uyuyan

Uyuyor Lady, ah sürüp giden
Uykusu dilerim derin de olsun,
Gök onu kendi kutsallığında tutsun.
Yeni bir kutsallık için değişti bu oda.
Yeni bir keder için değişti bu yatak
Tanrıdan dilerim,
Açılmayan gözlerle yatsın ebediyyen
Solgun örtülü hayaletler yanından geçerken.

Edgar Allan Poe

Benim için anlamlı olan şiirinden en sevdiğim bölüm.

17
Televizyon / Ynt: Amerikan Tanrıları Ekrana Gelirse!
« : 18 Haziran 2011, 18:34:33 »
Çok merak ettiğim bir kitap. Elimde ki kitaplar biter bitmez, alıp okuyacağım.

O zamana kadar hemen kitabını bitirmeliyim ki tadı kaçmasın. Bir çok popüler kitap ya film oluyor ya da dizi. Böyle olunca da insan tembelliğe alışıp kitap okumayı bırakıyor.

bkz: ''Nasıl olsa filmi var, okumama gerek yok.'' mantığı.

18
Harry Potter / Ynt: Yeni fragmanı izlediniz mi?
« : 18 Haziran 2011, 14:27:14 »
Önceden yer ayırtacağım. Kitaplarını okumamış ama tüm filmlerini izlemiş bir insancık olarak heyecanla bekliyorum.

19
Sinema / Ynt: Super 8
« : 18 Haziran 2011, 01:12:15 »
En kötü gün bugün galiba. İpini koparan tüm çocuklar sinemaya doluşmuştu.
Üzerime kola döken çocuğu bir bulursam... Eve geldiğimde saçımın içinden çıkan patlamış mısır kriz geçirmeme neden oldu zaten.

Neyse, yakınmakla elime birşey geçmiyor.

Film gayet sıradandı. Adının super 8 olmasının nedeni de kameradan dolayı. Adı yüzünden arkadaşımın soğuk espirilerine katlanmak zorunda kaldım. Tek onun değil sinema salonunda ki herkesin. Karşısında ki insanın sağır olduğunu düşünüyorlar herhalde.

Konusuda gayet klişeydi.
Tamam bir çok eski klasik filmlerde yer alan komik diyaloglar yansıtılmış ama uyduramamışlar maalesef. Beklediğim gibi değildi.

20
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 16 Haziran 2011, 20:28:40 »
V for Vendetta
Aslında bu film bayağı eski 11 ya da 12 yaşlarındayken izlemiştim ve hiç bir şey anlamamıştım. Hatta natalie čok üzülmüştüm.

Tekrar izlenicekler listemin birinci sırasında şuan.

21
Güncel / Ynt: Ay Tutulması
« : 16 Haziran 2011, 16:24:10 »
Dün ay dede ile oturup uzun uzun konuştuk. Alerjisi varmış ondan kıpkırmızıymış.
Yediği bir şey dokundu herhalde.
Benimde güneşe alerjim var diye teselli ettim onu. .d

Tekrar alerji olmasını dört gözle bekliyorum.

22
Düşler Limanı / Salome
« : 16 Haziran 2011, 13:58:25 »
Ay'ın yuvarlak çehresi çok hüzünlüydü o akşam. Her zaman ışıklar saçan göz çukurlarından bu kez karanlık damlıyordu. Dudak kenarları da korkunç bir yaratıkla karşılaşan bir insanınki gibi dehşetin izlerini taşıyordu.
Uzak diyarlardan misafir olarak gelen rüzgar bile susturamadı kurtların ulumalarını...

Avcı avının kafasını kesip koydu gümüş tepsiye. Uzaktan onu izleyen siyah saçlı, beyaz tenli kızın önüne koydu tepsiyi. Kızın kan kırmızısı dudaklarında beliren gülümseme avcının kanını dondurdu.

Kimdi bu kız? Onun gibisini görmemişti bu gözler. Beyaz teni, kapkara uğursuz gözleri onun varlığından şüphe etmesine neden oluyordu. Ay'ın parlak ışığı bile aydınlatmıyordu yüzünü.

Bu korkunç sahneye tanıklık eden gece, rüzgar, ay ve ağaçlar suskunlaşmıştı iyice. Hepsi içinden lanet ediyordu böyle bir anı yaşadıkları için.

Avcı son görevini yerine getirip kızı öldürdüğü zaman, kan kapladı her tarafı. Sıçradı tüm ağaçların üzerine kan damlaları. Rüzgar kaçmak istedi damlalardan. Ama kaçamadı onuda mühürledi olduğu yere.

Ay'ın dehşetten büyümüş gözlerine kırmızı bir gölge vurdu. Onu da mühürledi kan damlaları.

Aşkın, ölümün ve şehvetin prensesi Salome! Duy sesimi, uğursuzlaştırdın lanetledin bu günü.

Spoiler: Göster
Oscar Wilde'a sevgilerle. Yeni ilham kaynağım.


23
Sinema / Ynt: Super 8
« : 08 Haziran 2011, 21:55:19 »
Merakla beklediğim filmlerden bir tanesi. Konusu da gayet ilgi çekici.

24
Yorumunu değiştirecek kadar korkak bir insansın. Söylediğin şeyin arkasında dur bari.

Ne demiştin önceden ben yazıyım dur:  good job bulldog. You learned to show us your pic. You're really handsome.


 

25
Sen bir ergensin. Önce bunu bir kabul et.  Ve sakın üzülme, (Bkz: buda gelir buda geçer sen ağlama.)
Yalnız değilsin, bende bir ergenim.
 
 

26
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Metamorphosis - Franz Kafka
« : 07 Haziran 2011, 18:38:26 »
''Toplumu ya da insanları değiştirmek için hiçbir zaman istekli olmamış, kendini bunun için çok güçsüz hissetmiştir.''
Kendisi istemese de kitaplarını okuyan bir çok insanın düşünce yapısını etkilemiş ve değiştirmiştir.
Yorumlara bakılırsa söylemek istediklerimin çoğu söylenmiş.

''Renkler, kokular ve algılar birbirine karıştığı zaman, özüne dönmekten başka yapılacak başka bir şey yoktur.''
J.W

27
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 07 Haziran 2011, 13:10:19 »
''İzlemek, görmek değildir ölü kız.''
''Görmek, gerçekten görmek... İşte kılıcın kalbinde bu vardır.''

28
Başka Kurgular / Düşüş - Albert Camus
« : 06 Haziran 2011, 20:56:26 »

Yazar:Albert Camus
Çevirmen:Hüseyin Demirhan

Sayfa Sayısı: 99
Baskı Yılı: 1999
Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları

Özeti:
Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca "Sisifos Söyleni" ve "Başkaldıran İnsan"la da alırdı belki. Ama Camus'yü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır. "Yabancı" (1942), "Veba" (1947) ve "Düşüş"se (1956) bu yapıtlar arasında üç büyük doruktur. Ancak, kimi yazınseverler bu üç başyapıt arasında daha çok "Düşüş"ü yeğlerler. Bu kitap, herhangi bir düşünce ya da savı özellikle öne çıkarmaya çalışmadan, yalın bir anlatım ve özgün bir kurgu içinde, zengin bir düşünce duygu yüküyle, çağdaş dünyayı ve insanlarını derinlemesine sorgulayıp yargılar, çirkinliklerini ve düşkünlüklerini sergiler. Ama, aynı zamanda, bu dünyada yaşayan, dolayısıyla şu ya da bu biçimde, şu ya da bu ölçüde onun sorumluluğunu taşıyan bireyler olarak tek tek her birimize bir ayna tutar, eski avukat Jean-Baptiste Clamence'ın öyküsü aracılığıyla, bize kendini tehlikeye atmadan yaşayanların, yani hepimizin ve her birimizin benzersiz öyküsünü anlatır. "Düşüş"ün yayımlanmasından bir yıl sonra Camus'nün Nobel Ödülünü kazanması bir rastlantı olmasa gerek.

Hikaye baş karakter, eski bir avukat olan Jean Baptiste Clamence kendi hakkında ki anılarını barda tanıştığı birine anlatmasıyla başlar. İşim ilginç yanı  Jean Baptiste karşısında her zaman aynı insanla olması. Yani hem soruları hem cevapları Jean Baptiste Clamence’ in ağzından duyuyorsunuz. Karşısında konuştuğu kişinin duygu ve düşüncelerinin hepsi bize Jean Baptiste’ in ağzından iletiliyor.  
 



29
Düşler Limanı / Die another day
« : 06 Haziran 2011, 14:42:07 »


Hepimiz öleceğimize göre, ne zaman ve nasıl olduğunun önemsizliği meydandadır.
Albert Camus


Şu anda ölüyüm! Yani şu yerde yatan beden bana ait. İnsandan ayrıştım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Yani bir ruh bedenden ayrıldıktan sonra neler yapabilir? Ayrışma gerçekleşmeden önce bedeni devindirmek gibi, ciddi bir işle yükümlüydüm. Birkaç saat önce pek çok şey yapabileceğimi söylerdim. Daha doğrusu söyletebilirdim.

Beden garip bir mekanizmadır. Tüm teknik işi organlar gerçekleştirir. Bizler biraz daha farklı çalışırız. Coşku ve heyecan yaratmak gibi kavramsal görevlerimiz vardır. Bunu teknik işler sorumlusu beyinle ilişkilendirerek yaparız. Acemi bir ruh beyni yorabilir.

Bu tarafa doğru yaklaşan insanlar sanırım bedenimi yattığı yerden kaldırıp götürecekler. İşte kollar, bacaklar, diğer ikisi de ellerini belimden dolayıp yerden kaldırdılar.

''Hey durun nereye götürüyorsunuz?''

Bir terslik var. Bu.. bu benim bedenim değil. Ben cesaretli bir insan değilim. Yani ölmek için.

''Tanrım! Ne yaptım ben?''

'' Madam Blanj! Sizi öldürdüğüm için üzgünüm. Kalemim sizi nasıl yarattıysa şimdi de öldürdü.
Bana kızdığınızı biliyorum. Ama unutmayın ki ben sizi yaratan kişiyim. Ben sizin Tanrınızım. Ve bu romanım da ölmeniz gerekti. ''

''Belki başka bir gün  kendimi öldürme cesaretini gösterebilirim. Ama bugün değil, bugün sizin ölmeniz gerekti.''

''Bana ne dediğinizi tahmin edebiliyorum.  Neden kendimi öldürmediğimide biliyorsunuz. Durun, durun! Ben söyleyeyim size; korkaklık.''

''Korkak olduğumu söylemiştim. Ama tek ben korkmuyorum Madam Blanj! Az önce sizi öldürmemem için bana yalvaran sizdiniz. Gerçekçi olalım lütfen!''

''Biliyor musunuz madam,  ben hep bilmediğim şeyden korkarım. Bildiğim şeyler bana zarar vermez çünkü.

Beni yoldan sapmayan insan olarak adlandırabilirsiniz. Ama inanın daha önce istedim. Bildiğim yoldan çıkmayı, ormanın derinliklerine girmeyi istedim.

Orası… orası  karanlık. Yolda ki ışıklar  bile aydınlatmıyor karanlığını.

 İşte bu bilinmezlik.

İntihar ettikten sonra neler olacağını bilemediğim için sizi öldürdüm. Ve hala buradayız. Birlikte konuşuyoruz.

Bir açıklama istiyorsunuz öyle mi?

Sizi öldürdüm çünkü;

Öldükten sonra değerli ruhunuzun çöpe gidip gitmediğini anlamak için.

Başka bir hayatın olup olmadığını anlamak için.

Ve anladım ki sadece kalemim akıttığı siyah mürekkep lekesinden oluşmuşsunuz. Bir ruhunuz yok.

Neden diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bende çok sordum kendime.

Neden hala koşuyorum? Taşlara takılıp düşmeme rağmen?

Çünkü bir korkağım.

Bu kadar mazeret yeterli sanırım.

I guess I’ll die another day. ''

30
İngilizce bildiğini anladık. Fransızcada biliyorsun anladık.

Evet konu bu değildi değil mi?
Konu; ''Şu forumda nasıl dikkat çekerimdi.''

Ben sadece tavsiye vermek istemiştim. Tartışmaya girmek değil.  Anladım ki yanlış anlaşılabiliyormuşum.

Spoiler: Göster
Evet ateşliyimdir. Teşekkürler.
Bu arada duygusal görünmek için şunu  ''...'' yapmak zorunda mısın?





Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 22