Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - thevoice

Sayfa: [1] 2 3 ... 5
1
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 23 Kasım 2015, 23:33:50 »
Teşekkür ederim yanıtınız için :) Şafağa Geçit'i biraz okuduktan sonra onu yarıda bırakmanın doğru olmayacağını düşündüm ve Şafağa Geçit'ten sonra okumaya karar verdim :)

2
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 15 Kasım 2015, 01:50:44 »
Seriyi tamamladıktan sonra başladım ve kısa sürede ağına düşürdü beni. Bu vesile ile 9.kitap olan Karanlığın Kuşatması'nı bitirmek üzereyim. Listede Ruhban Serisi okunursa daha iyi olunur denmiş ama Drizzt ve hikayesinden de kopmak istemiyorum bir bakıma :) Bahsi geçen büyücü çok büyük rol oynuyor mu Drizzt'in macerasında ? :) Ben hala kararsız vaziyetteyim. Bir elimde Şafağa Geçit diğerinde Ruhban'ın ilk kitabı İlahi var. Kitabı bitirince oradaki heyecana göre mi seçsem karar veremedim :)


3
Kurgu İskelesi / Ynt: Karanlık Parçalar
« : 03 Kasım 2015, 00:24:06 »
Tekrar okuyunca bende hatalarımın farkına vardım. Tamamen gelişigüzel yazılmış gibi bir havası mevcut yazdığımın bana göre de :)
Hataların ayrıntısı karşı taraftan gelince daha keyifli oluyor.

Güzel eleştirileriniz için çok teşekkür ederim ; aynı zamanda ofis programını da düşüneceğim :)

4
Kurgu İskelesi / Ynt: Kıpkısa Kulübü
« : 30 Ekim 2015, 00:46:54 »
Bilim insanı olup uzayda keşifler yapmak ve kendini dünyaya yararlı bir birey haline getirmek istiyordu. Artık bir teleskobu ve nöbetçi sertifikası vardı.

5
Kurgu İskelesi / Karanlık Parçalar
« : 28 Ekim 2015, 00:35:09 »
    Arkadaşları vardı... Yada öyle olduğunu sanıyordu. Akranları gibi o da gülüyor ,eğleniyor ve karşı cinse ilgi duyuyordu. Ama yine de ruhunda yatan karanlığı boğamıyordu. Her gün içinde dönen bir girdap ve o girdabın sebep verdiği bir yalnızlık duygusu vardı. Kimdi kendisi ? Ne yapıyordu ? Bu yaşamdaki amacı neydi ?

    Bir gün hiçbir şey düşünemezken sonrasında bu düşüncelere nasıl sahip olmuştu ? Neydi bunun sebebi ? Soruları hiç bitmemezcesine sürekli kendini yeniliyor ama bir yanıt bulamıyordu. İçindeki karanlık koca bir fırtınaya dönüştüğünde ve çevresindeki tüm ışıklar solmaya başladığında şuanın bir rüya olup olmadığını sorgulamaya başlamıştı. Başı mı dönüyordu yoksa bilinçli bir bilinçsizlik mi yaşıyordu ? Hayır , düşünceleri kendisine yardımcı olmuyordu. Başı gittikçe daha fazla dönmeye , tüm vücudunda bir karıncalanmanın baş gösterdiği anda gözlerinin bulanıklığı büyük bir kararmaya yer vermişti.
Bedeni kendisine isyan etmeye ve ayakta duracak gücünün kalmadığına bir anlığına şahit olduktan sonra yere yıkıldı. Ufak bir huzur hissetmişti. Sanki göğe doğru yükselmiş ve güneşin o tatlı sıcaklığını tüm bedeninde hissetmişti. Ama düşmeden önce sanki kapının hemen önünde , odasına çıkan merdivenlerin hemen başında siyah yüzsüz bir gölgenin gözlerinin içine baktığını fark etmişti.
O an ne hissetmişti ki ? Derin bir korku ve bacaklarının titremesi mi ? Yoksa bağırmak için çaba harcayıp sesinin çıkamaması mıydı ? Şuan bir rüyada mıydı ? Hayır , ne düşüneceğini bilemiyordu. Ne bir rüyadaydı ne de bayılmıştı. Sanki birisi prizden fişini çekmişti ve o da enerjisiz kalıp olduğu gibi yere yıkılmıştı. İçinde kocaman bir korku dalgası yayılmaya başladı. Kalbi korkunun verdiği tepkiyle göğsünden çıkacakmış gibi atmaya  başlamıştı.

"Neler oluyor ,neler oluyor bana ? Nedir bu , niye hareket edemiyorum ?" diye düşünürken bir ses duydu. Sanki iki demir parçasının birbirine sürtünmesiyle oluşan tüylerini diken diken eden korkutucu bir sesti.
"Neden diye mi soruyorsun ? Bu ses kime ait ve ne kadar da korkutucu diyorsun değil mi ? Hayatı ve kendinin kim olduğunu da sorguladın mı maymun ? "
İrkildi yada irkildiğini mi düşünmüştü ? Karşısındaki zihnini mi okuyordu? Maymun mu ? Bunlar normal değildi , bu bir rüya da değildi. Aklını yitirecekti. Korkusu nabzının kulaklarına kadar yükselmesini sağlamıştı. O an ayakta olsaydı  korkudan ya altına işer yada düşüp yere kapaklanabilirdi. Düşünemiyordu , sanki bir filmin bir korku sahnesinin içerisindeymiş gibi hissediyordu kendisini.
"Bir filmin içerisindeymişsin gibi hissediyorsun değil mi ? Gerçekliğini yitirip benim ve senin şuan gerçekten bunları yaşıyor olup olmadığımızı soruyorsun bünyene ? Ah siz maymunlar. Hepiniz aynısınız..."

Yine maymunlar demişti ve sesi aklını kaybetmesine sebep verecek kadar korkutucu geliyordu. Sanki yüzlerce insanın acı ile kıvranan seslerinin birleşiminden doğan, ruhsuz demirsi sesi yüreğine korku salmaya devam ediyordu.

"Seni almaya geldim maymun , ruhunun haykırışını işitip seni kölem yapmaya geldim. " Çocuk bu sözler üzerine bilincini korkudan yitirmek üzere olduğunu hissetti. Vücudu bir titreme dalgasına kapıldı ve göz pınarlarından damlalar halinde yaşlar akmaya başladı. Bir şeyler mırıldanıyordu. Her 18 'ini doldurmaya çalışan çocuğun yaptığı gibi anne ve babasına sesleniyordu. Yada seslendiğini düşünüyordu. Sanki birisi onu duymuştu. Ona yardım eli uzatmıştı ve annesinin o rahatlatıcı muhteşem sesini işitmişti. Babasına sesleniyordu ve oğlunu yemeğe çağırmasını istediğini iletiyordu. Babasını merdivenlerden çıkan ayak seslerini duydukça yüreğine bir rahatlama geldiğini hissediyordu. Sonra odasındaki tehlikenin farkında olduğunu idrak ederek babasının odaya gelmemesi için bağırmaya , çılgınlar gibi tepinmeye çalıştığını hissetti. Ama sadece hissetmişti.

Babası odaya girdiğinde çok geçti. Üst gövdesi kalçasından ortaya ikiye ayrılmış ve şaşkın gözlerle sadece oğluna bakabilmişti. En son gördüğü görüntü oğlunun sırtı üzerinde, elleri ve kolları üzerinde duruşuydu. Yüzünde kuruyup dökülmüş deri parçaları ile gözlerinde sadece ölümün soğuk bakışları vardı. Aklından geçen son düşünce "Bu oğlum değil" cümlesiydi.

"Bir maymun geldi , bir maymun gitti. Sizler sabrımı zorluyorsunuz." Bu sözlerle beraber çocuk o an bilincini yitirdi. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordu ama uyandığında annesinin üst kısmı babasının alt kısmıyla birleşmiş , sağ bacağı sol koluna , sol kolları sağ bacaklarının yerine karıştırılmıştı ve sanki bir tarantula yaratılmış gibi 8 bacaklı çift bir gövde oluşturulmuştu. Bu görüntü karşısında çocuk hiçbir şey düşünemedi. Sadece baktı... Baktı ve çığlık attı. Öyle bir çığlıktı ki bu etrafta hiçbir canlının merak edipte  yanaşmayacağı , her duyanın yüreğine korku salacak türdendi. Yüreği tüm bu olanlara dayanamayıp bilinciyle eş zamanlı durdu.

"Son anda kurtarabildik. Hayatımda bu denli uzun bir kalp masajı yapmamıştım."
"Keşke bıraksaydın da ölü olarak kalsaydı. Anne ve babasının haline bakar mısın ? Vahşiler bile böyle bir şey yapmazlar."
"Biz doktoruz. Ne olduklarına bakmadan her hayatı kurtarmakla yükümlüyüz. Düşüncelerinin mesleğini gölgelemesine izin verme."
"Her neyse daha fazla yorum yapıp seninle ters düşmek istemiyorum. Çocuğu şimdi odasına taşıdılar. Çocuk demeye de bin şahit. Derisini gördün mü ? Ben hayatımda böyle bir şey görmemiştim. Sanki teni çatlamış da altından simsiyah bir tabaka çıkıyordu. "
"Evet gördüm. Nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum bende. Gel bakalım hastamız ne alemde bir kontrol edelim."

Çocuk bilinçsiz bir bilinçlilikle karşısındaki duvara bakıyordu. Ruhunda bir karanlık , karanlığında bir yalnızlık vardı. Az önce olanlar hakkında hiçbir şey hatırlayamıyor ve etrafında konuşulanları anlayamıyordu. Algı yeteneğini kaybetmişti. İçinde kendisini rahatsız eden çok büyük bir fırtına dönüyordu. Ama ne kadar zorlarsa zorlasın ne olduğunu anlayamıyordu. Sadece tek bir düşünce vardı zihninde dolanan. Arkadaşları vardı... Yada öyle olduğunu sanıyordu.


6
Kurgu İskelesi / Ynt: Oğluma Hikaye
« : 27 Ekim 2015, 22:38:41 »
Sonunda bende kahkaha atmaktan geri alamadım kendimi :) Tam bir konsantrasyon ile çocuğu ve babasının hareketlerini gözümün önüne getirdiğimde çok eğlenceli bir görüntü çıktı karşıma :))

8
Unutulmuşun bu bahsettiğin kitaplarını bende alıyorum çoğu kitap yurdun da var. 14 lira bir fiyat ile bakmanı tavsiye ederim.
Bende kristalin hizmetkarını okumalık yada satın almak üzere arıyorum.


İstanbul'da pasajın tekinde Fantastik kitapları satan bir yer hemde 10 TL'den çoğu mevcut aslında ama ben ikinci el ve daha uygunundan baktığımdan gözlerim diğerlerini arıyor :)
Yinede çok teşekkür ederim sağol :)

10
Ravenloft / Ynt: Ravenloft
« : 30 Eylül 2014, 12:24:18 »
Tüm seriyi tamamladım , geçte olsa hoş oldu :) Teşekkürler

11
Liste güncellendi

12
Kraliyet Meydanı / Kitaplar Satılmıştır.
« : 29 Nisan 2014, 15:12:01 »
Unutulmuş Diyarlar Kara Elf Üçlemesi  SATILDI.

1- Anayurt
2- Sürgün
3- Göç

Vampir Akademisi Serisi  SATILDI.

1- Vampir Akademisi
2- Buz Öpücük
3- Gölge Öpücük  
4- Kan Sözü        
5- Ruh Bağı
6- Son Fedakarlık

Resim Linki ; https://akillidepo.turkcell.com.tr/share/c492e71e749bf9a9dcb12e78976d355b8970b6edb896069f

13
Çok güzel yorumlanmış , aklınıza ve bileğinize sağlık. Geçen hafta Tezer Özlü'ye ait bütün kitapları satın aldım ama hangisinden başlayacağıma karar verememiştim. Bir bakıma burada yaptığınız yorum benim için başlangıç oldu.

Teşekkürler

14
Televizyon / Ynt: OZ ( imdb: 9,0 / 10 )
« : 07 Nisan 2014, 15:09:00 »
Ne harika bir gözlem olmuş :) Severek , beğenerek ve taktir ederek okudum. Uzun bir süre önce izlediğim ve Breaking Bad ile aynı kefeye koyduğum sınırlı sayıdaki efsane dizilerden biridir.
Dizinin ilk iki sezonunu bana hatırlattığınız için teşekkür ederim. Devamını da beklemekteyim :)

15
Sinema / Ynt: Aşk (Her - 2013)
« : 10 Mart 2014, 16:48:58 »
Buradaki tanıtım/yorum yazısının ardından merakla izlediğim ve beni de altüst eden bir filmdi. Bakış açısının bu dereceye kadar işlenmiş olması olağanüstüydü bana göre.

Yakın bir gelecek , belki bizi de bu duruma sokacak. Yalnızlık,depresyon ve üzüntü ile mücadele adımında insanlardan değil de teknoloji ile üzerinden gelmeye çalışmak , kesinlikle düşündüğümüz ama şuana kadar ekranlara net olarak yansıtılmayan bir görüntüydü. Bu film sayesinde bunu da görüp , içerisinden altını çizebileceğim bir çok cümleye de rastladım.
Bana göre asıl konu buydu , ikinci konu ise Theodore Twombly ile Samantha'nın güzel ama tuhaf olan ilişkileriydi. Başlangıcı yadırgamayı , alışılanlar da yadırgamamayı içeriyordu. Güzel bir ikilemdi.

Tanıtımınız sayesinde tanıştım , teşekkür ederim.

Sayfa: [1] 2 3 ... 5