Bugün ne öğrendik? Fuara metrobüsle gitmenin hiç sağlıklı olmadığını tabii. Aktarmayla Tüyap'a giden metrobüsler çekilmez derecede kalabalık oluyormuş, her zamanki gibi. Bir de Avcılar'da herkes indiği için boş metrobüs bile gelse araya kaynamazsanız 2.ye hatta 3. anca binebilmeniz olası. Avcılar-Tüyap arası öncesine oranla biraz daha rahat ama, hakkını yemeyelim. Yine de, iyi ki servis diye bir şey var. Ki dönüşte de onu kullandım. Keşke her metrobüs Vatan Şaşmaz'ın bindiği gibi olsa.
Fuar her zamanki gibiydi. Bir ikisi dışında yayınevlerinin yerleri bile değişmemişti neredeyse. Kabalcı mesela, bu sene kenarlardan çıkıp ortalarda boy göstermiş. İyi de olmuş da, siz yine de girişteki broşürlerden alın ya da tabeladan ne neredeymiş diye bakın. Yoksa Kabalcı'yı kenarlarda ararken salonlara bir girip bir çıkıp "acaba bu sene yok mu bunlar ya?" diyebilirsiniz. Ben dedim.
Şöyle kısaca bir yayınevi turu yaparsak;
İthaki: Bu sene %25 indirim yapıyor. Setlerde daha makul indirimler de mevcut tabi. Yalnız bu indirim bana biraz garip geldi. İlknokta'da halihazırda %30 indirim var, fark %5 ama o da bir şeydir. Gerçi Rıhtımca gidip "biz kitap alacaktık kardeş" dediğimizde inecektir fiyatlar. Ayrıca her sene olduğu gibi sohbetleri inanılmaz zevkliydi. Adını sormayı unuttuğum biri vardı stantta, baya muhabbet ettik onunla, buradan teşekkür ediyorum. eretrusilden de stanttaki yerini almış, en öndeki kitaplara ulaşmaya çalışıyordu

Gördüm de çaktırmadım.
Bir de Vakıf İleri'nin baskısı tükenmiş. Tam da okumak isterken hiç olmadı bu.
Metis: Yerdeniz'i cidden tek ciltte toplamışlar, kapağı da çok güzel olmuş ama indirim az ve kitap pahalı. %20 indirim var, kitap normalde 80 lira, fuarda da 64 lira. Fazla indirim yapacaklarını da düşünmüyorum. Onun dışında her sene olduğu gibi bazı serileri 20 liradan satıyor.
Epsilon: Sadece Kargaların Ziyafeti'ni almak için gittim, pek indirim yapmayan bir yayınevinden üç kişi toplam 5 lira koparabildik! Yine de Epsilon'daki en kibar görevliydi sanırım kendisi. Buzdolabı magneti falan da veriyorlar bu arada, olur da alırsınız unuturlar, bir şeyler olur, isteyin.
Altın Kitaplar: Bu senenin bombasıdır. Açık ve net. Facebook üzerinden yaptığı şu teklifli kampanya acayip kârlı, ayrıca stant görevlileri de muhabbet edilesi, güzel insanlar. Teklif fuarın son haftasonu geçerli değil sanırım, emin de değilim ama. Ayrıca bu indirimin üstüne biraz ısrar ederseniz ve kendinizi sevdirirseniz ortaya çıkan fiyatı yuvarlayabiliyorlar. Bundan önce hep "bunlar zengin yayınevi, gitmeyelim boş ver" dedik ama helal olsun.
Laika: Bu sene fantastikliğini belli etmek için görünmez olmuş. Arunas ve 6.45'in içinde bir yerde, ama tepedeki tabelada ismi yok.[*]ya da ben göremedim, ama tüm açılardan baktım[/*] Alacak bir şeyim olmadığı için uğramadım, yine de orada da güzel insanlar oluyor genelde.
Kabalcı: Yine %50, yine alınası kitaplar. Dirk Gently ikilemesini ve Rahibeler Meclisi'ni aldım, gayet de mutluyum. %50 sonuçta. Yalnız bugün Kabalcı bir şey daha öğretti bize, aldığınız kitabın sayfalarını kontrol edin. Bugün Elijah'ın Ruhun Uzun Karanlık Çay Saati'nden çok acayip bir sayfa çıktı. Normalde bakınca katlanmış gibi duruyordu ama kağıtların birleştiği yerle kaynaşmıştı, kelimelerle değil, kahkahalarla tarif edilen tarzda bir şeydi. Siz siz olun, aldığınız kitabı kontrol edin.
Diğer yayınevlerine uğradıysam da fazla zaman geçirmedim, ne nedir bilmiyorum. Biraz da haftaya kalsın sürpriz olsun dedim. Doğu Yücel vardı bir de, unutmadan söyleyeyim. Başta yaklaşık 30 kişilik bir sıra vardı ve sıraları hiç sevmediğim için yarım saat kala gelme kararı verdim. Yarım saat sonra geldiğimde sıranın aynen durduğunu gördüm, bir Türk fantastik yazara bu kadar ilgi nasıl gösteriliyor diye düşündüm, sevindim ve sıraya girdim. Sonra önümdekilerle "+siz sırada mısınız? -hayır" diyalogları eşliğinde bir baktım Doğu Yücel'in karşısındayım. "Okudun galiba kitabı. Ne düşünüyorsun?" dedi. Bir an kalakaldım öyle, çalışmadığım yerden gelince afalladım. Neyse ki sonra İrfan Kudret Akay'ın kitaba dahil olana kadar olayların klişe olduğunu, ama kitap ilerledikçe her şeyin güzelleştiğini söyledim. Yorumum için teşekkür etti, imzayı attı, teşekkürümü ettim, yollandım ben de. Tabii şu Varolmayanlar'daki dünyada geçen hikayelerden oluşan kitabı sormayı unuttum. Kötü oldu.
Bu arada Pegasus'a da çaktırmadan saatli bomba koydum. Haftaya Pazar, 21 sularında patlayacak.