Kayıt Ol

Subliminal Mesajlar

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #15 : 14 Ağustos 2012, 20:10:22 »
O değil, biraz daha dikkatli bakarsan bir şeyler çağrıştıracaktır.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı ronin47

  • **
  • 358
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #16 : 14 Ağustos 2012, 21:09:11 »
Bu başlık genç dimağları zehirlemeye başladı sankim  ;D
Kurgu ile gerçek arasındaki tek fark, kurgunun mantıklı olmak zorunda olmasıdır.

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #17 : 16 Mart 2013, 12:40:54 »
Herhangi bir subliminal mesajı fark eden biri, çok güzel bir iş yapar. Hiçbir subliminal mesajı fark edemeyen biri, pek güzel bir iş yapar.

Bazı zamanlarda ise, beyin bize oyun oynar. Var olmayanı gösterir ya da var olanı göstermez.
Bende o var olanı göremeyenlerdenim şuan.

Ne ola ki o resimdeki şey ?
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #18 : 17 Nisan 2013, 17:10:07 »
Bazılarımız da ne meraklı hayran oldukları Hollywood sinemasını aklamaya. Bugün bilinen bir gerçektir. Bazı psikologlar da söylerler. 2 sene televizyon izleyen bir insan, izlemeyen insan ile çok farklı duruma gelir. Düşünme melekeleri zayıflar.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Çevrimdışı Gülbüyüsü

  • **
  • 84
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #19 : 19 Nisan 2013, 19:33:47 »
Bazılarımız da ne meraklı hayran oldukları Hollywood sinemasını aklamaya. Bugün bilinen bir gerçektir. Bazı psikologlar da söylerler. 2 sene televizyon izleyen bir insan, izlemeyen insan ile çok farklı duruma gelir. Düşünme melekeleri zayıflar.

O halde 3 senedir tv izlemediğim için benim melekelerim baya güçlenmiştir :) Subniminal mesajlar hakkında iki tez vardır birincisi gizli mesajlar olduğu, ikincisi gizli mesaj oldukları bilerek halka duyrulup reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek gerçek yalanlar eşliğinde sunulduklarıdır. Şu bir gerçekki çok ünlü filmlerden çizgi filmlere ve ünlü sanatçıların kliplerinden konserlerine, kıyafetlerine kadar her şeyin içine sızmış olan bu akım gözümüzün önünde dansedip ben burdayım diye bas bas bağırıyor. Son yılların en gözde ismi ise Lady GAGA. Hatunun (kadından çok hilkat garibesine benziyor ama napalım ) yaptığı, söylediği ve giydiği her şeyde mesaj var!
Kim olduğunu unutursan, olmaman gereken kişiye dönüşürsün.

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #20 : 20 Nisan 2013, 01:33:30 »
Bazılarımız da ne meraklı hayran oldukları Hollywood sinemasını aklamaya. Bugün bilinen bir gerçektir. Bazı psikologlar da söylerler. 2 sene televizyon izleyen bir insan, izlemeyen insan ile çok farklı duruma gelir. Düşünme melekeleri zayıflar.

O halde 3 senedir tv izlemediğim için benim melekelerim baya güçlenmiştir :) Subniminal mesajlar hakkında iki tez vardır birincisi gizli mesajlar olduğu, ikincisi gizli mesaj oldukları bilerek halka duyrulup reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek gerçek yalanlar eşliğinde sunulduklarıdır. Şu bir gerçekki çok ünlü filmlerden çizgi filmlere ve ünlü sanatçıların kliplerinden konserlerine, kıyafetlerine kadar her şeyin içine sızmış olan bu akım gözümüzün önünde dansedip ben burdayım diye bas bas bağırıyor. Son yılların en gözde ismi ise Lady GAGA. Hatunun (kadından çok ilkat garibesine benziyor ama napalım ) yaptığı, söylediği ve giydiği her şeyde mesaj var!

Emin ol dalga geçiyorsun ama televizyon izleyen 60'lık insanlar ile, televizyon izlemeyen kitap okuyarak hayatını devam ettiren insanlar arasında çok büyük fark var. Bakın diziyi neden en güzel yerinde keserler? Sen o başlayana kadar onu merak et, adeta vücuduna bir uyuşturucu zerk etmiş gibi olursun. Acaba ne olacak? Acaba şu karakter ölecek mi? Acaba, acaba diyerek 1 hafta beklersin. Seni denek tahtası olarak görürler, 20-30 dakika da özet dayarlar. Onları da izlersin.

Yani benim aktardığım hususu aktaran konferansçı bunu kast ediyor olabilir.

Yani tv programlarında, survivor mesela; Nasıl yaparsan ne şekilde yaparsan yap, dostlarını sat, zafere giderken her şey mübah illâ birinci sen ol. Bunu aktarıyor. Kavgalar çıkıyormuş, ağlamalar etmeler. Bana anlattılar da biraz. Kast ettiğim buydu. Yoksa maruf bir zihin hastalığına yakalanıp doktordan reçete alır manasında demedim.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #21 : 20 Nisan 2013, 02:08:32 »
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wagh'nagl fhtagn

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #22 : 20 Nisan 2013, 02:19:49 »
http://michaelsikkofield.blogspot.com/2013/02/subliminal-mesajlar-cizgi-filmler-ve_17.html

blogundaki yaziyi ve devam yazilarini okumanizi oneririm.

Aslında ben de tam bu blogu önermek üzereydim. Yıllardır takip ettiğim bir blogtur. Yazarı bu konularda doktora yapmış sanırım. Bir göz atmanızda yarar var. Hatta zaman zaman uğrayıp yazıları sırayla okumanız önerilir.

Çevrimdışı Gülbüyüsü

  • **
  • 84
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #23 : 20 Nisan 2013, 10:07:50 »
http://michaelsikkofield.blogspot.com/2013/02/subliminal-mesajlar-cizgi-filmler-ve_17.html

blogundaki yaziyi ve devam yazilarini okumanizi oneririm.

Öncelikle Memory ben dalga geçmedim o esprili bir yaklaşımdı ve ister inan ister inanma ben 3 senedir tv izlemiyorum. Zaten vaktimde yok. Lİnkdeki siteye gelirsek benimde takip ettiğim bir blogtur ama biraz argo kullanımı fazla diye ben link vermenin uygun olup olmayacağına karar verememiştim siz atmışsınız iyi oldu. Bir çok yazısını zaten okumuşumdur ve özellikle dünya nüfusunun azaltılması planına göz atın derim.
Kim olduğunu unutursan, olmaman gereken kişiye dönüşürsün.

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #24 : 20 Nisan 2013, 12:54:52 »
http://michaelsikkofield.blogspot.com/2013/02/subliminal-mesajlar-cizgi-filmler-ve_17.html

blogundaki yaziyi ve devam yazilarini okumanizi oneririm.

Öncelikle Memory ben dalga geçmedim o esprili bir yaklaşımdı ve ister inan ister inanma ben 3 senedir tv izlemiyorum. Zaten vaktimde yok. Lİnkdeki siteye gelirsek benimde takip ettiğim bir blogtur ama biraz argo kullanımı fazla diye ben link vermenin uygun olup olmayacağına karar verememiştim siz atmışsınız iyi oldu. Bir çok yazısını zaten okumuşumdur ve özellikle dünya nüfusunun azaltılması planına göz atın derim.

Yanlış anlaşılma için özür dilerim. O sitede evet ben de biraz baktım belli tespitler yapılmış. Linki verene teşekkür ederim. Aslında bu büyük projeler şarkılardan tutun da bu yılın modası şu, tarzındaki dayatmalara kadar bir çok şeyde kullanılıyor. Bu projeleri deşifre edecek insanlara ihtiyacımız var.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Çevrimdışı Gülbüyüsü

  • **
  • 84
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #25 : 20 Nisan 2013, 13:08:43 »
Bana göre gençlerin ilahı falan filan diye piyasaya sürülen zıpçıktıların (sesleri veya becerileri iyi olsada) göz önünde sürekli çıplak ve teşhirciliği ön plana çıkaran gösteri, klip ve konuşmaları çok can sıkıcı. Sanki şarkı söylemek çıplak kadınların eşliği olmadan olmayan bir şeymiş gibi her yerde çıplak kadın görmekten bana ıyh geldi. Kadınlığada hakarettir bu zaten. Sanat striptizle karıştırılır olmuş ona yanarım. Bunları izleyen insanların kadın erkek ilişkilerine ve sosyal yaşama bakış açısıda bozuk olur ki son yıllarda seviyesizliğin almış başını gitmiş olmasının nedenlerinden biride budur!
Memory yanlış anlaşılmanın düzeldiğine sevindim.
Kim olduğunu unutursan, olmaman gereken kişiye dönüşürsün.

Çevrimdışı Brsykt

  • *
  • 47
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #26 : 05 Temmuz 2013, 19:26:34 »
Sübliminal mesajların amaçları nedir peki?
Eğer ben bir kola firmasının reklam uzmanı olsam çıplak kadın yerine susatacak veya ürünü çekici kılacak mesajlar koyardım.

İkincisi de bak burda böyle mesajlar var diyerek bunları basına yayan kişilerin viral yoldan reklam yapmadıkları ne malum.

Benim bilinçaltım farketmişti bunları şimdi bilinçüstüm de fark etti altlı üstlü empoze edildi bize cinsellik.

Amacını biri bana açıklasın cidden ürünü sattırmaksa neden cinsellik?


Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #27 : 06 Temmuz 2013, 04:51:14 »
Cevap basit. Cinsellikten sonra yorulup susayacaksın. "Bi kola içermiyiz ?" diyeceksin.
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #28 : 01 Temmuz 2016, 17:34:37 »
Merhaba:
Bu konu hakkında başka yerlerde de bir şeyler okumuştum.  Carpenter'in bir filmi vardı Yaşıyorlar diye. Onu izlerseniz daha bir korkarsınız.Konunun biraz abartıldığını ve Komplo teorisi havasına sokulduğunu düşünürdüm hep. Yazdıklarınız, yayınladığınız resimler tesadüf olmadığını yapılanların bilinçli olduğunu açıkça belli ediyor. Olanlardan ya da olabilecekler korkmadım desem yalan. O zaman temel soru şu olmalı. Ne yapmalıyız.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Subliminal Mesajlar
« Yanıtla #29 : 02 Temmuz 2016, 01:15:24 »
@azizhayri:

Hemen endişeye kapılmamalı. Bilişsel süreçlerde, beyin kapasitesine dayalı boşluklarında etkisiyle çevremizdeki dünya ile etkileşime geçmekteyiz. Subliminal, bilinçli zihnimizin dışında gerçekleşen beyin aktiviteleri. Beyin en olmadık materyalleri birbiri ile bağlantılayarak, algılama kapasitesine uygun seviyede bilgiler üretmektedir. Bu üretim sürecinde okuma, yazma, alet edevat yapma, sanat, olumlu duygular(merhamet...), olumsuz duygular (öfke...), olumlu eylemler (fedakarlık...), olumsuz eylemler (öldürme...), sosyal davranışlarımız, bizi hayatta tutacak kararlar gibi sayılamayacak kadar çok şeyi içine alıyor. Bu saydıklarımın ve sayamadıklarım arasındakilerin hepsi de olumsuz değil. Olumlu olanlar da olumsuz sonuçlara sebep olabilir. Hepsi de, hayatımızı idame ettirmek için belli bir gerekliliğe sahip. Tehlikeli olan bunların yönlendirilmesi. Ama bunun için sürekli ve oldukça ince hesaplanmış yönlendirmelere maruz kalınması gerek. İletiye devamlı maruz kalmak onu hemen etkin kılmaz. Etkilediği zihinde onu fark edebilecek karşılıkları da bulunmalı. Bilişsel süreçlerin çalışma prensiplerini az buçuk kavramaya başlayıp, bunları hayata aksettirmeyi başarsak bile, bir yerde, içinde bulunulduğu topluluğun ve durumun kendi iç dinamiklerine hareket etmekten kaçınamayabiliriz. Subliminal sistemimizin yarattığı endişeyle kurtulmaya çalıştığımız tehdidin üstesinden gelmek için düşünmeden sarıldığımız çözüm yöntemleri de subliminal sistemimizin ürünü.

Subliminali saf kötülük silahı olarak görmek bile, aslında zihnimizin bize oynadığı küçük oyunlardan biridir. Kötüyü tanımlayarak, onunla aramıza mesafe koymayı, hatta onu hayatımızdan çıkarırsak kurtuluşa ereceğimiz fikrine dayanır. Bunun temeli de, görsele dayalı algı dünyamızdan gelir. Fiziken bize zarar verebilecek olandan kaçınma ya da onu yok edebilmeye dayalı güvende olma mekanizmasıdır bu (Kelimeleri gözümüzde canlandırmakta buradan gelmekte galiba). Kötüyü tanımlarken, etrafındaki yan unsurları budayıp, kesin hatlarda tanımlamak bu görsel algılamada önemlidir. Soyut bir fenalıktan veya fenalık olasılığından bahsederken de ona şekil vermeye kalkışır beyin. Şekil verirken, taşı oyarak heykel yapmaya benzer bu süreç. Bir canavarı tasvir etmeye çalışıyorsanız, canavar heykeli yaparsınız. Böyle bir budama işlemi, olguyu tanımlarken, onu yeni bir bilgiye dönüştürür. Algılanacak seviyeye geldikçe gerçek doğasından daha da kopar. Bunlar hayati önemi olan hızlı karar verebilme mekanizmasının sonucudur. Beynin amacı, tanımsız olguyu kolayca algılayabilecek seviyeye indirgemek ve kolayca karar vermeyi sağlayarak sizi güvende tutmaktır. Subliminali tehdit olarak gösteren gene subliminalin kendisi.

Carpanter'ın Yaşıyorlar'ı, tüketim toplumuyla kontrol edilme tehdidinden bahsederken, sorunu fizikselin sınırlarına çekerek onu saf kötülük olarak lanse eder. Kötülük seyirci olarak sabit bir yere konumlanır. Tek yapmak gerek, onu defetmektir. Filmimiz yapısal olarak, basitleştirilmiş kötülüğün vasıtasıyla basit kurtuluş yolunu da sunmuş olur bu vesileyle. Burada subliminal oldukça basit, etkili ve zihin hayatımızda hiçbir olumlu karşılığı olmayacak şekilde sunulması da zihnin her şeyi basitleştirdikten sonra karmaşıklaştırmacı tavrından gelir. Filmdeki bu kötücül gücün, kontrollü olarak belli bir zümre tarafından kullanılması; farkına varınca hemen kurtulabilinecek nesnel saf kötülüğe dönüştürür. Burada çözümün anahtarı, doğal olarak, kıç tekmeleyecek klasik kahramana düşmektedir. Film tehlikeye ve çözüme dair kolaya kaçan basit yapısı, zihnimizin kolaya kaçan tavrını özetliyor gibi.

Endişelerimiz yersiz değil. Ama hayatımızı doğrudan etkilemek de o kadar kolay değil. Kökenleri, basitliğe dayalı bir karışıklıktan çıkma bir hayatta tutma sistemi bu. Dedikleri gibi, "Bezen bir pipo, sadece bir pipodur." İmgeleri kategorize edip sakınılacaklar listesi yapmak yerine; onlara imalar yükleyen bilincimizin doğasını öğrenmek, en mantıklısı.

Yukarıda eksik ve yetersiz kaldığım noktalar var tabi ki. Konu hakkında, bir kısmını okuduğum kitap listesi umarım yardımcı olur:

Hatasız Düşünme Sanatı I/II, NTV Yayınları, Rolf Dobelli
Başına Buyruk, Beyin Sel Yayınları, Cordelia Fine
Zihin Sihirbazlığı, Alfa Bilim, Stephen L. Macknik Susana Martinez-Conde
Karar Anı, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, Jonah Lehrer
İnanan Beyin, Alfa Yayınları, Micheal Shermer
Subliminal (Bilinçdışınız Davranışlarınızı Nasıl Yönetir?), Okuyan Us Yayınları, Leonard Mlodinow
Duyum ve Algı Psikolojisi, Nobel Tıp Kitapevi, Özlem Sertel Berk, Haluk Özkul