Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Rüya

Sayfa: [1]
1
Başka Kurgular / 34 U 442 Veda Busesi - Umay Umay
« : 04 Ağustos 2008, 12:25:23 »

"sakın arkana bakma, yaşam adaletli değil. Uzakta gülüyor gözyaşların, ama yeterince hızlı koşamıyorsun ... Ve sanırım sen beni öpmeyi unuttun. "

" Burnumu çektiğim mendil ruh lekeleriyle doluydu. Ağlamamıştım da, denizin nezlesi bu; dün sabah senin için karar verdim. Eğer ona kötülük yaparsan ellerim kanar. Ve şarkı söylerken seni karşımdaki sandalyeye bağlarım. "

" öleceğin son dakika beni anımsa. Mevsimlerden yaz bile olsa, karın memelerime düştüğünü , sen en kadın kırılmazlığı ile istediğimi ... "

" Sen öldün, ben büyüdüm. Artık eşit aşklarımız. "

"Babam pencereden bakıyor. Eve çabuk dönmem için sesleniyor ardımdan.

- Ayağın burkulur ...., incinirsin.

- Şu su birikintisi çok derin ....

- Şimşek bu ağacı yakarsa ....., yavrum, şimşek kalbini yakarsa ... ?

  BABA NEDEN !

- Kızım, sarı çıyanım, aşk seni çıplak bulursa ...

BABA SUS LÜTFEN !

-Mavişim, aşk seni yarım koyarsa, gün ortası botlarından soyup, güzel yüzünü çarparsa

" Yazmak şarkı söylemekten daha farklı. Çünkü şarkı söylemek affediyor her şeyi, yazmaksa öç alıyor. "

" Sen hiç ayağına düşen gölgene acıdın mı ? "


Umay Umay'ın beni etkilemesine neden olan satırlar ve o şarkı sözleri ^^
Okumayı düşündüğüm ve bir an önce almak için can attığım kitapcık ^^

2
Genel Kültür / Can Yücel ~ Eğer
« : 15 Haziran 2008, 15:24:51 »
EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
Arkalarında doldurulması
Mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer...

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
En güzel yerde başlatılsaydı eğer...

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer...

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
Çalınan birinin kalbiyse eğer...

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
İnsan bütün derilerden soyunabilseydi eğer...

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer...

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer...

Belirsizliğe yelken açardı gözler zamanla,
Öylesine delice bakmasalardı eğer...

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer...

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
Son çay yudum yudum paylaşılmasaydı eğer...

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
Meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer...

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer...

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer...

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer...

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
Gecenin tadına birlikte varılmasaydı eğer...

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer...

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
Dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer...

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer...

Yoksul düşmezdi yıllanmış şiirler böylesine,
Kulağına okunacak biri olsaydı eğer...

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer...

"SEN" gittikten sonra yalnız kalacağım
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
Ya canım ellerini tutmak isterse...

" Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
Kim uzanmak isterdi parmaklarına,
Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa
Tanıklık etmiş olmasalardı eğer..."

Can Yücel

* okumaktan bıkmadığım ve sürekli sürekli okuyup ağlamaya doyamadım şiir ..
son iki kısım beni bitirmeye yetiyor zaten ..

3
Şişedeki Mısralar / İstanbul * ~
« : 13 Haziran 2008, 18:19:35 »
Şu derinden derine kahrolunan hava ..
Ne doyulabilecek bir güneş,
Ne de tadı damaklardan silinecek serinlik ..
Yaz yağmurların kadar güzel ne var ki?
Umutları güçlendirme çabaların nereye kadar ..
Hayallerdeki silinirliklerin neye yarar ki?

Sen değil misin hayallerimi yıkan?
Söyle sen değil misin geleceğim?
İçimdeki gerçekleri yansıtan,
Her şeyi haykırmamı sağlayan,
Güneşe yaklaştığımı hissettiren ..
Söyle sen değil misin İstanbul...

50'lerin getirdiği özleme kucak açan,
Bana dünümle yarınımı gösteren,
Hayallerimi süsleyen,
Benimle büyüyen sensin İstanbul.
İçimdeki çocuk kadar masum,
İçimdeki genç kadar özgür,
İçimdeki yetişkin kadar kararlı,
İçimdeki yaşlı kadar aranası.
Sensin be İstanbul..

Haykırmak istiyorum İstanbul.
Hayatın en güzel anını yaşamak,
Damağımdaki eksilmeyecek tadı tatmak,
Bir o kadar uzakken yakın hissetmek istiyorum.
Yaşamak istiyorum İstanbul
Yaşamak istiyorum!

Martılara simit atmayı,
Faytona binip yüzümdeki gülümsemeyi,
Bisiklete binip düştüğümde dizimin kanamasını,
Balık tutmaya çalışmayı,
Günbatımına yürümeyi ..
O gecenin karanlığında,
Ay ışığı altında sayısız kadehlerce şarap içmeyi,
Sonra da anlamsız sarhoşluğumla
Senin olmayı istiyorum İstanbul!
Seni yaşamak, yaşatmak ve yaşanası yapmak ..
Bunu istiyorum İstanbul!
Sadece bunu ..


Rüya ~ 07.06.2008 - 18:35


* Ey Merve! Duy sesimi! İstanbul hayaliyle yaşarız.. Yaşatır büyütürüz :P Bizimsin =P

4
Müzik / Beyaz Kelebekler
« : 05 Haziran 2008, 10:37:08 »
Beyaz Kelebekler, 1963’te İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde okuyan beş genç müzisyen (Rıfat Eke, Altan Eke, Ender Akacan, Behzat Kutlubağ ve Bülent Ortaç) tarafından kuruldu. Aralarına yedi yaşındaki gitarist Ercüment Ateş ve solist Ayşe Sütçü’yü alarak, zamanın gazetelerinin promosyon çekilişlerinde konser vermeye başladılar. Turgut Akyüz’ün gruba katılmasıyla profesyonel hayata geçtiler. 1967 yılında Ayşe Sütçü evlenip müziği bırakınca yeni solistleri Azize oldu. 1968’de İran Şahı’nın davetlisi olarak sarayda 14 gün kalıp altı konser verdiler.

1969 sonlarında bu kez Azize, arabesk müziğinin büyük ismi Orhan Gencebay ile evlenince solist olarak Ülkü Üst’ü aldılar. 1970 yılında bir konser için Adapazarı’na giderken geçirdikleri trafik kazasında Rıfat Eke, Atlan Eke ve Behzat Kutlubağ hayatını kaybetti. Geride kalanlar yoğun baskılar sonucu Beyaz Kelebekler’i sürdürmeye karar verdi ve aralarına dört yeni arkadaşı alan grup hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde konsere çıktı.

Beyaz Kelebekler, 1975 yılında Ercüment Ateş’in bestelediği «Sen Gidince» adlı şarkıyla Hollanda plak listelerinde bir numaraya kadar çıktı. O dönemdeki solistleri Sevil Özyurt’tu. Fakat grup solistlerini bir kez daha değiştirdi ve Semra İleten’i aldı. 1970’li yılların en popüler topluluklarından biri olan Beyaz Kelebekler, 1980 yılında İzmir Fuarı dönüşünde çalışmalarına son verdi. Turgut Akyüz bir trafik kazasında hayatını kaybedince Bülent ve Ender müziği bıraktılar ve ticaret hayatına atıldılar. 

fln fıstık devam eder bu .. =P

* Beyaz Kelebe(n)kler .. Hababam Sınıfı'nın o cici müzikleriyle bütünleşen bi grup(muş) :P =)) Ciciler işte :P

5
Şişedeki Mısralar / Carpe Diem
« : 13 Nisan 2008, 22:31:08 »
Carpe Diem

Bugün fark ediyoruz
Bugün keşfediyoruz
Keşkeleri geride bırakıp
İyikilere yer veriyoruz
Bugünü yaşıyoruz
Her şeyi ile bugünü yaşıyoruz

Hayalini kurduğumuz geleceğe esir oluyoruz
Çabalarımızı bir an olsun kenara bırakıp
Yeniden hayal ediyoruz
Bir hayal bitmeden diğerine başlıyoruz

Lanet okuyoruz.
Uyuduğumuz yıllara,
Kendimizi tanıyamadığımız zamanlara,
Yaşama kafa tutamadığımız anlara,
Derinden derine lanet ediyoruz!

Ölümü bekler gibiyiz.
Gelip bizi yoklasın istiyoruz.
Üstelik hem ölümden korkuyoruz
Hem de ölüme kafa tutmayı amaçlıyoruz.
Nefesimiz daralana kadar,
Kalbimiz göğüs kafesini zorlayana kadar,
Ten rengimiz solana kadar,
Vücudumuz dirençsiz kalana kadar,
Ruhumuz teslim oluncaya kadar,
Ölümü bekliyoruz.
Ölümden korkuyoruz.
Ama kafa tutuyoruz.

Yaşamak istiyoruz.
Günü yaşamak istiyoruz.
Hala uyumaktan vazgeçemiyoruz.
Sadece vazgeçmek istiyoruz.
Yürekten istemiyoruz.
Kurudan kuruya, anlamsızca
Sadece ve sadece istemekle kalıyoruz.
Uyumamak için çabalamıyoruz.

Bugünü de yaşayarak
Geleceğe şekil vermek,
Dünü göz önüne alarak
İleriye adım atmak..
Kendimizi sınarcasına
Hayata kafa tutmaya çalışıyoruz.
Yazık ki başaramıyoruz.
Az kaldı uyanacağız.
Uyanıp, kazanacağız.
Uyanıp, başaracağız.
Az kaldı, çok az...

Rüya~

* Ölü Ozanlar Derneği etkisinde yazılmış bir şiirdir.. (:

6
Müzik / Feridun Düzağaç
« : 22 Ocak 2008, 18:10:56 »
Feridun Düzağaç
Feridun Düzağaç (d.10 Ekim 1968, Adana) söz yazarı, müzisyen.

İlk kez Mersin'de bir grubun solisti olarak insanların karşısında şarkı söylemeye başladı. 1988’de aynı üniversitede okuduğu dört arkadaşıyla kendi müziklerini üretmek ve kendi şarkılarını yazmak için kurdukları TINI grubuyla şarkı yazmanın kutsal yükünü keşfetti. İlk bestesi Özdemir Asaf'ın Lavinia'sı, özel radyoların ilk günlerinde Ferdi Tayfur'un "Emmoğlu"sunun ardından bir ulusal radyoda en çok istek alan ikinci şarkı oldu. 1990 yılında yine aynı üniversitedeki 13 amatör şair arkadaşıyla 'İlk Rüzgar adını verdikleri antolojik formatlı şiir kitabında yazdıklarını yayınladı ve fırsatını bulup, iki yıl uzattıktan sonra 1992 yılında Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İşletme bölümünden mezun oldu. 5 yıllık paylaşımının anısına kaydettikleri TINI demosu 1994 Kasımında "Öğrenci İndirimi" adıyla Ada Müzik'ten yayınladı.

1995 Ocak ayında Sevgi Güryay'la hayatını birleştirdi. Aynı yılın Aralık ayında babası Salih Mete Düzağaç'ı trafik teröründe yitirdi.

Albümleri

Beni Rahatta Dinleyin (Ocak, 1997)

Hoptirinom
Nenni
Sevgili Öyküler
Lavinia
Paranoya
Beyaz
Adı Sevda
Hep Sarhoş
Ay
Buralar Soğuk
Kördüğüm
Beni Rahatta Dinleyin

Köprüden Önce Son Çıkış (Temmuz, 1998)

Unut Beni
Gölge
Aşkın E Hali
Hep Uzaklara
Oysa Ellerin
Yollar
Ela
Düşlerime Kal
Sor
Evimin Bir Odası
Çiğ

Tüm Hakları Yalnızlığıma Aittir (Mayıs, 2001)

Aynı
Dipteyim Sondayım
Yalnızlığım Sana Emanet
Uçak
İçimden Şehirler Geçiyor
Senin Şarkın
Yanında
Son Yaprağıydı Güzün
Biterken Her Şey
İyi Uykular
Dipteyim Ben

Orjinal Altyazılı (Haziran, 2003)

F.D.
Buralardan Gitme
Alev Alev
Boş Ders Şarkısı
Cumartesi
Düşler Sokağı
Nadas
Gamlı Uçak
Yalan
Tesadüfler
Mavi Tekme

Bir Devam Filmi / Siyah Beyaz Türkçe Dublaj (Ocak, 2006)

Ağlarsan Düşerim
Emekli Kerem
Sokaklarda Evcil
Yıldızlar
Ağlamıyorum
Gibi Gibi
Deli
Aşk Çok Uzak
Beni Unutma
Bir Gün Ölürsem
Yürüdüm

Uykusuza Masallar (Ocak, 2008)

Çok Geç
Beni Bırakma
Yeni Köy
Kara Kara
Söz Ver
Kurumuş Ölüyorken
Çok Aşık
Yüzün
Özledim
Hazır Cevap
Ardından
Senin İçin


*Sanırım son albümü bugün çıkıyordu (: Son albümünden sadece "Söz Ver" parçasını dinledim ve şu ana kadar hiç bir parçanın beni bu kadar çok etkilediğini hatırlamıyorum.
Dinlenesi bir insan olduğundan çok çok eminim :)

Sayfa: [1]