Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - M.K.Immortal

Sayfa: [1] 2 3 ... 20
1
Oyunlar / Ynt: Stay Alive: Apocalypse
« : 27 Ocak 2017, 15:16:35 »
Çok teşekkürler. Evet grafikler sorun olarak görülüyor sürekli ama şunu belirtmek istiyorum. Oyunu lowpoly olarak sunsaydım "oyunun tarzı" bu denilip geçilecekti. İşin kolayına kaçmak istemediğim için bu sorunu yaşadım diyebilirim :D

Grafiklerin kötü olmasının nedeni binlerce modeli kendi başıma çıkarmak zorunda olmam ve diğer tüm işlerin de olması nedeniyle mümkün olduğunca hızlı modellemem gerekmesi. Texture üzerinde zaten o yüzden çok çalışamıyorum. Bunarın da haricinde sabit bir harita olmayışı "Lightmap" denilen ve gölgeler ile ışıklandırmayı muazzam şekilde güzelleştiren eklentileri de kullanamayışımın etkileri var.

Güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Türk oyun sektörüne bir kiremit de biz koyarsak ne ala :)

2
Oyunlar / Ynt: Stay Alive: Apocalypse
« : 27 Ocak 2017, 03:09:44 »
Merhaba arkadaşlar... Uzun süre sonra sonunda Greenlight sürecini başlattım. Yardımlarınızı esirgemezseniz çok sevinirim. Oylarınız için aşağıdaki linke bakabilirsiniz. Şimdiden herkese teşekkürler

http://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=850656795

3
Oyunlar / Ynt: Müzikleriyle Hatırlanan Oyunlar
« : 12 Ocak 2017, 18:29:31 »
Son zamanlar çok fazla dinlediğimden The Flame In The Flood'un şarkılarını da şuraya koymak lazım diye düşündüm... Belki oyun yeni olabilir ama şarkılarıyla hatırlanacağı kesin...

Gaza gelip eğlenmek isteyenler için:
https://www.youtube.com/watch?v=LJO08MjNvr0

Tatlı bir hüzün yaşamak isteyenler için:
https://www.youtube.com/watch?v=saWgEQT1eRs

4
Oyunlar / Ynt: Civilization VI : İnceleme
« : 22 Ekim 2016, 08:41:04 »
Ne desem bilemedim açıkçası. Çok güzel yanları var ama bir o kadar eklenti paketi veya güncelleme ihtiyacı da var oyunun...

Güzel yanları:
***Politika kartları ve yönetim biçimi seçimi olayı çok güzel olmuş bir kere. Yeni kartları açabilmek için tıpkı bilime harcanan bilim puanı gibi kültür puanıyla işleyen bir başka teknoloji ağacından politik araştırmanız gerekiyor.

***Teknoloji ağacındaki evraka olayları güzel bir etki vermiş. Eski oyunlarda aynı şeyleri tekrarlardım. Bu oyunda "hele şu evrakası olan teknolojiyi kurayım, o sırada diğerinin evrakasını yapar böylece teknoloji olarak hızlı ilerlerim" diyorsunuz ve oyun sizi farklı yollardan gitmeye zorlayabiliyor.

***CityStateler çok çok daha güzel olmuş. Hem bonusları hem envoy sistemi. Citystate ile arkadaş olabilmeniz için ona envoy göndermeniz gerekiyor. Envoy ise yine kasmanız gereken bir "influence" puanına bağlı. Bu puan da yönetim şeklinize veya bazı politik kartlar ile artabiliyor. Her 100 influence ile 1 envoy gönderme hakkınız oluyor. Eğer bir CityState de en çok envoy sizinki ise o state sizin dostunuz oluyor (en az 3 envoydan sonra)... Her gönderilen 1, 3 ve 6. envoy için de ekstra bonuslar veriyor. Ayrıca statenin verdiği her görevi yapabilirseniz +1 envoy kazanıyorsunuz o state ile. Kısacası state görevleri daha bir anlamlı ve keyifli olmuş.

***Trade olayı oyunun erken safhasında açılıyor. Trade gönderdiğiniz yere direkt yol çekiliyor ve yol kurmanın başka yolu yok. Hatta sırf yol olsun diye alakasız yerlere trade gönderebiliyorsunuz ki bu düşmanınız ile ticaret yapmanıza bile neden olabiliyor. Trade etkisi ve verdikleri de daha güçlü diyebilirim. +15 gold gibi trade yolları çıkıyor bazen ve ekonomiye can veriyor.

***Workerlar anında kuruyor ne isterseniz ancak sadece 3 kere yapabiliyor bunu. Tabi bazı politik kartları ve wonderlarla falan bu sayı artabiliyor. Eski oyundaki gibi kullanılmayan worker sorunu kalmıyor haliyle, hatta fazlasıyla kıymetli hale gelmişler diyebilirim.

***District olayı için ne diyeceğimi bilemedim. Evet, güzel sistem ama oyuna aman aman bir değişim sunmuş sayılmaz açıkçası. Sadece önceden şehirleri kendiniz düşünürdünüz bu bilim şehri olsun, bu savaş şehri olsun diye, artık bunu districtler ile yapıyorsunuz kısacası.

***Oyun hızlı ilerliyor. Oyunu King seviyesinde (5. zorluk) deneyimledim bu arada. Oyunun ilk 60 turunda hem ticaretiniz hem dini gelişmeniz hem de ilk savaşlarınızı yapmış olabiliyorsunuz bu seviyede bile. Yani ilk 50 tur önceden aşırı boş geçerdi, bunda baya dolu dolu geçiyor.

***Şehir populasyon limitini sınırlayan housing olayı eklenmiş. Çeşitli binalar ile bu housingi çoğaltıyorsunuz. Aynı şekilde mutluluk her şehrin kendine has olarak eski versiyonlarındaki gibi olmuş. Ama çok da bir eklenti veya değişiklik diyemeyiz açıkçası.

***Barbarlar zorluyor. Oyunun başında sizi askere yönelmeye itiyor bir bakıma. Bir bakıyorsunuz bir anda 5-6 barbar saldırıyor. Ama güzel yanı ise asker yapmak için zorlanmıyor olmanız. Dediğim gibi oyunun başında hızlı bir gelişim var ve kısa sürede 6-7 asker çıkarmanız mümkün. Bunun nedeni ise ekonominin aşırı rahat olması sanırım. Para sıkıntısı çekmiyorsunuz ve bir askeri üretirken bir yandan anında başka asker satın alıp 4-5 turda 4 asker birden çıkarabiliyorsunuz.

***Din olayı eskisi gibi, hatta daha az etkili gibi ama misyonerler ve faith kullanımı çok daha etkin. Faith ile great person çıkarabiliyorsunuz ki sırf bu yüzden kasmanız gerekebiliyor.

***Great personlar çok güzel olmuş. Şöyle ki, bir person çıkarmak için faith veya para harcayabilir veya direkt person puanlarının dolmasını bekleyebilirsiniz. Ancak; her personun ayrı işlevi var. Yani diyelim ki Great scientist çıkaracaksınız. İlk scientist ancient eradan 3 bilime evraka veriyor mesela ama siz bu çağı çoktan geçtiyseniz, o personu pas geçip başkasının almasını bekliyorsunuz. Biri onu alınca sıradaki 2 kat puan ile açılıyor ve farklı özellikler veriyor. Mesela 2. scientist bir kampus districti üzerine kütüphane ve üniversite kuruyor. Kısacası her person farklı işliyor ve bu çok güzel olmuş.

***Diplomaside çok değişim yok. Hala aynı şeyler. Sadece karakterlerin ne tür tipleri sevip sevmediğini görebiliyorsunuz artık ve ona göre dostunuzu düşmanınızı belirleyebiliyorsunuz. Tabi politik ağacında açtığınız yeni yerler ile yeni diplomatik unsurlar da açılıyor ama o kadar kucalamadım işin aslı. Tek hoşuma giden yanı arayüzü oldu. Anında ne var ne yok, hangi anlaşmalar yapılmış, kimler ile arası iyi veya kötü diye görebiliyorsunuz karşınızdaki kişiyle.

***Wonderları patır kütür kuramamak artı avantaj bence. District gibi yeryüzüne kurulabiliyorlar ve istediği koşulları karşılayamıyorsunuz çoğu zaman. Bu yüzden sırf yapabileceğiniz wonderların teknolojilerini açmaya çalıştığınız olabiliyor.

***Erken aşama askerleri çeşitli olması erken savaşların başlamasına da neden olabiliyor. Katapult hala kuşatma için çok efektif ancak önceki oyunlardaki gibi onu beklemeniz gerekmiyor kısacası. Yani milattan önce kuşatmalara ve sağlam savaşlara başlayabiliyorsunuz oyunda. Tabi bunun en büyük diğer nedeni şehirlerin artık menzilli saldırı yapamıyor olması. Sadece canları bitene kadar bekliyorlar.

***Askerler seviye atlayınca kazanıkları özellikler azalmış. İyi yanı 6-7. seviye bir asker bildiğiniz hero olurdu eskiden, şimdi evet güçlüler ama ölümsüz kahraman gibi de değiller. Dengeli olmuşlar kısacası ama eksik yanını eksilere yazayım en iyisi.

***Haritada ilerleme etkisi değişmiş. Yani önceden 3 adım atan askeri düz yolda 2 adım ilerletip, son kalan adımı normalde 2 adım yiyen dağa yönlendirirdik ve oyunda ufak bir hile yapardık. Artık yapamıyor olmamız güzel :D



Eksik yanları:
***Politika güçlendirmek için "aman kültür kasayım" demiyorsunuz. Hiçbir kültür binası kurmaksızın hatta kurmadan rahatça oynanıyor oyun. Politika kartları güzel ama çok fazla bir değişim göstermedikleri için "2 fazla politika kartı alabilmem lazım" demiyorsunuz yani o yüzden de politika geliştirme ağacı işlevsiz kalıyor...

***Evraka olayları teknoloji gelişimini aşırı hızlandırıyor. King zorluğunda bile yapayzekaya 2 kat fark atabilecek kadar. Hatta 1200 yılında uçak teknolojisi açacak kadar  :ne Yapayzeka belli ki belirli bir izden ilerliyor, evrakalara bakmıyor veya kasmıyor. Haliyle onlar ile aramızda fazlasıyla fark oluşuyor bu durumda. Ki bu da oyunu aşırı kolaylaştırıyor. Acilen bir patch lazım bu duruma.

***Oyun yapayzekası aşırı salak. Barbarlar akıllı ama ülkeler cidden çok aptallar. Adamların 1 askerini öldürünce veya yaralayınca bütün askerler aptala bağlıyor ve etrafta koşturmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Zaten teknoloji olarak da geride kaldıklarından iyice kaybetmeye mahkum oluyorlar. Daha önceki oyunlarda King zorluğu denk gelirdi bana (yapay zeka değişmezdi ama asker sayıları artar, erken savaşlara iterdi falan) bu oyunda ise zerre zorlama yapmadı ne yazıkki. Yani yeni özellikler güzel ama keşke yapayzeka da kullanabilse onları da bize denk gelebilseler.

***Yapayzeka haliyle 2-3 askeri ölünce barış anlaşmasına gidiyor. Hele ki şehrini kuşattıysanız ne var ne yok verebiliyor.

***Wonderlar daha güçsüz gibi geldi bana. Yani şöyle ki Civ5'te mesela 5 faith veren wonder kesin kurulmalıdır derdim. Şimdi ise "amaaan 5 faith ne ki" diyorsunuz. Bir wonder kurana kadar 4 bina yapıp onun eksiğini kapatabiliyorsunuz.

***Yine yapayzekanın çok gereksiz yere oyunun başında great artist, writer ve musician kastığını gördüm. Neredeyse tüm ülkeler turizme yöneliyor gibi ve bu onların diğer işlerde geri kalmasına neden oluyor. İşin daha komik yanı şahsen hiç turizme kasmadığım halde turizmde birinci gitmem. Great workları ele geçiriyorsunuz veya kurduğunuz holy districtler de turizm veriyor ki bir bakıyorsunuz adamlar 4 turizm puanında sayıklarken siz 22'lerde geziyorsunuz.

***Asker level atlama olayı çok sınırlı. Eskiden (Civ 4 ve 5 için diyorum) bir askeri, sıhhiye, savunma, kuşatma, gözcü, saldırı gibi farklı karakterlere büründürebiliyordunuz. Bunda her askeri 2 farklı şekle sokabiliyorsunuz.


Özetle çok güzel bir oyun çıkmış ama daha çok eksiği var. Eklenti paketi bekleyeceğiz anlaşılan...

5
Tartışma Platformu / Ynt: Ruh konusunda ne düşünüyorsunuz?
« : 03 Haziran 2016, 20:43:37 »
Hala sorularıma cevap yok ama bakıyorum da :D Ezber bilgiler, hala şu şunu söylediler. Hala adaptasyonu evrim diye göstermeler... En başta söylediklerim tek tek dökülüyor.

Bu arada ben Veteriner Hekimlik okudum. Yani emin olun araştırdım bunları. Bahsedilen evrim şu an gerçekleşiyor olsa emin olun asyadaki insanlar ile afrikadakiler birbirinden farklı olmalıydı. Ama dış görünüş dışında hiçbir farklılık yok. Hatta milyonlarca yıldır var olan canlılar var. Değişim? Sıfır... Hele ki daha binlerde iken evrilen canlılar trilyonlara ulaşınca çok daha fazla bir evrim geçirmesi gerekiyordu. Bunları da araştırın bakalım ne cevap bulacaksınız?

İlk başta söyledim, evrim olabilir, ancak şu sizin paylaştıklarınız şeklinde olmadığı kesin bir gerçek. İstatistiğe uymuyor çünkü. Burada daha uzuuun uzun da yazarım ama yine düşünmeden bak şunlar bunu demişlerle karşıma gelecek linkler göreceğimden ve sorularıma yine tam cevap verilmeyeceğinden susuyorum. Herkesin inandığı kendine nasıl olsa :) Tartışma için teşekkürler.

6
Tartışma Platformu / Ynt: Ruh konusunda ne düşünüyorsunuz?
« : 03 Haziran 2016, 19:12:59 »
Mutasyon konusunda fikriniz var mı acaba? Şu ana kadar mutasyona uğramış ve hala üreyebilen bir canlı henüz gözlemlenemedi.

DNA değişimi elbette var. Fiziksel farklılıklar da bu sayede var zaten. Ama burada bahsettiğim konu kromozom sayısı. Kromozom sayısı değiştiği an işin rengi değişiyor.

7
Tartışma Platformu / Ynt: Ruh konusunda ne düşünüyorsunuz?
« : 03 Haziran 2016, 17:02:46 »
Açıkçası tüm konuyu okumadım sadece bazı yerlerde evrim ile ilgili tartışmalar gördüm. Şunu özetleyip gideceğim o yüzden.

Dini inanışları olan biri olarak bu evrenin sebep ve sonuçlar evreni olduğuna inanırım. Yani her şeyin bir sebebi, bir kaynağı var şeklinde yaratılmış ki en temele indiğinizde bütün bu mükemmel sistemin tek bir yapı taşı ile meydana geldiğini görmekteyiz. Neyse, konumuz evrim ve evrim de olası bir durum haliyle. Ancak şu anki evrim değil.

Şöyle açıklayayım, şimdiki evrim teorisinin temeli çok büyük oranda adaptasyona bağlantı kurulmaya çalışılıyor. Bir canlı yaşadığı ortama ayak uydurması ve bunu nesillerine aktarması şeklinde. Ancak biliniyor ki bu evrim değil, adaptasyon dediğimiz durumdur. Evrimdeki kilit nokta, yani kromozom farklılaşması konusunda nedense tam bir kaynak yok. Bilenler de okuduğu yerlerde ezbere saydırıyor, ne dediğini bile bilmiyor çoğu zaman.

Yani şunu düşünün. 46 kromozomluk insana gelene kadar bilmem kaç tane maymun türü evrildi ancak bu maymunların hepsi 46 kromozom değil. Genetik bir mutasyon söz konusu yani. Fakat bu öyle bir mutasyon olmalı ki yeni bir nesil ortaya çıkarsın. Yani, ya iki farklı ama birbirine yakın yerde pozitif mutasyon geçiren ama birbirinin aynı olan canlılar doğup bir nesil oluşturmalı, veya dişi ve erkek olarak ikiz meydana gelip ensest bir ilişkiyle nesil oluşturmalı... Bu saydığım iki olayı da olasılığa ve 2.4 milyar yılda meydana gelen milyonlarca canlı çeşidine bir parabol olarak dağıttımızda, günümüzde her 50 canlıdan biri pozitif mutasyona uğramalı, bunu da tutturması için en iyi ihtimalle her 3 canlıdan biri mutasyona uğramalı. Peki günümüzde var mı böyle bir gözlem? Yok... Yani günümüzdeki maymunlar neden insan olmuyorun açıklamasıdır bu...

Sırf Darwin'i ayakta tutmak için ille de evrim diyorlar kısacası. Adamın yaşadığı yıllarda genetik bilimi bile yoktu, bütün evrim ağacını tamamen canlıların Ekofizyolojik yaşayışlarına göre değerlendirmiş. Günümüzde biliyoruz ki insanın maymun yerine fare, hatta inekten evrilmesi genetik olarak çok daha olası bir durum... Ama günümüzde evrim teorisini modernize edip geliştirmek yerine hala üstüne koymaya çalışıyorlar. Neden? Çünkü bütün bilim sanki onların elindeymiş gibi ilerlesin diye. (komplolar geliyor)

Herkes Einstein denilince bilir. Peki fizik ile uğraşanlar dışında kaç kişi Behram Kurşunoğlu'nu tanır? Ki zamanında Einstein ile eşit derecede kabul edilen Türk bilimadamıdır kendisi. Aynı şekilde günümüzde karadelik namına en ufak bir keşif dahi olmamasına rağmen, hatta buluntuları bir şekide "ya aslında kara delik tam öyle değil de böyleymiş" şeklinde değiştirip değiştirip karadelik teorisini ayakta tutmaya çalışmalarının sebebi ise tamamen Stephen Hawking'in şu anki en büyük bilim adamı gibi gösterme çabasından öte değildir.

Bilimi kenara mı atıyorum? Kesinlikle hayır. Başta da dediğim gibi sebepler evrenindeyiz ve bilim bunun anahtarı. Bilim ile uğraşmayı seven biriyim ancak günümüz bilimi ciddi anlamda insanlara ezber cümleler söyletmekten ibarete dönüşmüş. Kimse oturup da "yahu bu ne diyor" diye kafasında tartmıyor. Bu sonuçlara nasıl ulaşıldığını araştırmıyor. Araştıran da yine aynı çıkmazda kilitleniyor. Batı biliminin söyledikleri bunu destekliyormuş da muş muş...

Muhtemelen söylediklerime katılmayacaktır bazı arkadaşlar. Ancak yine evrim ile ilgili söylediğim kısımları iyi düşünün. Doğal seleksiyon demek afilli olabilir ama o seleksiyonun nasıl işlediğini ihtimaller doğrultusunda masaya koyun bakalım neler çıkıyor?

Peki ruh var mıdır? Elbette vardır. Nasıl mı ispat ederim? Öldükten sonra görüşürüz :D

8
Oyunlar / Ynt: Hearthstone
« : 17 Mayıs 2016, 13:01:54 »
Rank 11'e yükseldim en son sonra 13'e düştüm kaybede kaybede. Daha önce de Yu-Gi-Oh! ve Magic The Gathering (PC için olan oyunları tabi) oynayan biri olarak söylüyorum bunları onu da açıklığa kavuşturalım. Onlarda şans olunca şans diyebiliyorsunuz ama bunda öyle anlar denk geliyor ve üst üste oyunlarda oluyor ki şanslıktan çıkıyor. Hani bir laf vardır ya bir olay bir kere olursa şans, iki kere olursa tesadüf, üç kere olursa istikrardır diye.

Ben de size sormak istiyorum biraz şahsi olacak ama oyuna gerçek para harcadınız mı hiç? Şunu merak ediyorum çünkü gerçek para harcayanların genelde bu tip şeyler ile daha az karşılaştığını düşünüyorum. Forumlara falan bakınca da birçok insanın benim gibi üst üste ya kazanma ya da kaybetme yaşadığını okudum. E daha önce de dedim adamların amacı para kazanmak. Ve bunu yapan firma Blizzard. İnsan ister istemez işkilleniyor :D Yine de tabi komple şans faktörü de olabilir orasını da yok saymıyorum. Çok şanslı bir insan olduğumu da söyleyemem zaten :)

C'Thun Paladine karşı gerçekten zayıf bence. Masayı kontrol ettikten sonrası iş yüksel canlı minion oynamaya kalıyor. Hele 9. turda Sylvanas attınız mı zaten C'Thun 1-2 tur daha oynanmıyor. Bir de Ysera gibi bol canlı minyonlar varken kimse C'Thun oynamaya yanaşmıyor. Oynandığı zaman da Aldor veya Equality gibi kartlar işinizi hayli görüyor. Ama dediğim gibi karşılaştığım C'Thunlarda hep kartlar tam zamanında geldi tabi.

Altın biriktiriyorum bu aralar ben de heves ettim League of Explorer'ın ilk iki kademesini açacağım hiç olmazsa.

9
Oyunlar / Ynt: Hearthstone
« : 17 Mayıs 2016, 00:55:08 »
Yok ya oyun uyuzluğu tutunca tutuyor işte... Bir gün geliyor 10 el kazanıyorsun peş peşe öteki gün 10 el kaybediyorsun... Kaybetmek sorun değil de hep lazım olan kartlar ya kazanırken sizin elinizde ya kaybederken karşı tarafın elinde olması insanı ciddi anlamda işkillendiriyor... Mücadele ile geçen oyun sayısı günde 2 tane olsa aman ne güzel diyorum.

Daha az önce bir olay ile karşılaştım. Warlock'a karşı oynuyorum adamın 2 canı kaldı. Daha çekmediği 12-15 kart falan var destesinde ve Reno oynayarak fulledi canı... İşin ilginci destesi bütün kartları tek olan deste de değil... Hepsinden çifter çifter oynadı... Az önce yine 20 kart destesinde olan adamın elinde Reno var. Ben destemdeki beni kurtaracak 8 karttan birini 15 kart içinde bulamazken adama tam ihtiyacı olduğu zaman geliyor...

Tabi dediğim gibi başka gün olunca da tam tersi bana oluyor. Adam NZoth oynuyor, aaa ne şans ki elimde Paladin Wildpyromancer kombosu var. Tam adam bir şey oynuyor aaa ne tesadüf tam ihtiyacım olan kartı çekmişim... Tamam şanstır, olur elbet ama gün ve gün bu şekilde işlemesi, yani bir gün oluyor 15 oyundan 12'si böyle olup başka gün ise 15 oyundan 12'si tam tesi şekilde işlemesi cidden manasız. Mücadele ile geçen oyunlar zevkli oluyor, onlarda kaybetsem bile sorun değil ama çok çaresiz kaldığım hiç elimde kart olmayan ve attığımı da carttt diye cevap veren rakipler artık sinir bozuyor... Aynısının tersi de böyle tabi. Adamı 8. turda indirmek de ne arkadaş. Oyunu haftada bir oynamak gerekiyor herhalde. Ara verince torpil geçiyor çünkü bu da bariz :D

Edit: bu arada daha önceden dediğim gibi C'Thun desteleri cidden işlevsiz. Şu ana kadar 2 C'Thun destesine kaybettim onlarda da hiç kart gelmedi yani. Ya da sanırım Paladinin C'Thun için çok iyi kartları var. Atağını 1 yap, 1 turda öldür... Tabi 9. Turda oynayabildiğim Sylvanasları da es geçmeyelim :D Dediğim gibi gelince geliyor.

10
Oyunlar / Ynt: Civilization VI
« : 11 Mayıs 2016, 20:11:12 »
Yine en az 2 eklenti paketi çıkmadan adam olmayacaktır diye tahmin ediyorum... Ama tek isteğim diplomasiye ve sınır genişlemesine ağırlık vermeleri... Arada kilometrelerce fark olan ülkeler veya sıkıldığı için saldırmaya itecek bir sistemi yeterince deneyim ettik civ5 ile... Yani Civ4 deki gelişleme ile (ama daha erken, onda bile harita 1500'lü yıllarda anca şekilleniyordu. Hiç olmazsa milattan önce harita belirlense süper olur) Civ5 deki gibi savaş deneyimini harmanlasalar tadından yenmez. Yoksa kalkıp da Beyond Earth gibi az makyajlayıp 2-3 saçma sapan yenilik getirip aynı oyunu sunacaklarsa kalsın derim.

11
Oyunlar / Ynt: Hearthstone
« : 07 Mayıs 2016, 18:56:58 »
İlginçtir ben de Paladin oynarım en çok ve eskiden değil terör, sürekli can çekişirdim :D Belirli deckler değil de kendi deckimi kullanırım ama onu da belirteyim. Yani secret Paladin falan tanımam ben :D Ama şimdi ise kendi Kontrol Paladinim baya iş görüyor... Önceden hızlı desteler çok fazla olunca onlara karşı çok zayıf kalıyordu, şimdi ise (hele yeni gelen kartlarıyla birlikte) baya kontrolü elinde tutabiliyor Paladinim :3

12
Oyunlar / Ynt: Hearthstone
« : 07 Mayıs 2016, 16:41:38 »
Oynamam dememe rağmen yeni metayı merak edip tekrar kurduğum oyundur... Açıkçası Grim Patron Warrior'lar, Face Hunter'lar, Mech Mage'ler olmadan, her karakterin eşit olduğu bir meta olmuş... Elbette hala ufak kartlar ile hızlı oyun çıkaran desteler var ama önceki kadar etkili değiller.

Nerflenen kartlarımın tamamını yakıp 2000 dust yapınca hangi kartı çıkarayım diye düşündüm. Eksik Paladin kartları, C'Thun kartları yanında hangi Legendary kartı yapayım derken kendimi Twin Emperor yaparken buldum... Ragnaros yapsaydım keşke, çünkü bir kaç el C'Thun destesiyle oynadım ama çok da esprisi yok açıkçası bu destelerin. C'Thun güçlendiren kartlar güç dışında etkisi olmaması onları zayıf bırakıyor, C'Thun da ele gelmeyince haliyle çok güçsüz kalabiliyor deste ki ele gelse bile hala oyun kaderi değiştiren bir C'Thun saldırısı görmedim.

Standart ve Wild olaylarına gelince bir an Goblins and Gnomes kartları olmadan ne edeceğiz diye düşündüm Standart oyun içinde... Fakat yeni kartlar eskileri aratmıyor açıkçası. Hatta Naxx kartları olmadan oynamak gayet güzel bile olmuş :D

Kısacası oyunun tam keyif veren zamanları bence. Yeni bir deste gelmeden oynamak lazım...

Ek Not: Bu arada hala o saçma RNG mantığı devam ediyor... Orasına diyecek laf yok :D

13
Oyunlar / Ynt: Hearthstone
« : 22 Nisan 2016, 11:45:11 »
Leper Gnome ve Knife Juggler harici diğer hepsi nerf değil bildiğin deste bitirmek için yapılmış. Old Gods eklentisini zorla sattırmak amaç herhalde. Silence bitirilmiş, kilit remove kartlar bitmiş, Druid ve Hunter zaten ölmüş. Face karakterleri bitirmişler yahu kısacası. Amaçları büyük kartları Druid dışındaki tüm destelerde oynatmak herhalde. Yani son eklentiyle gelecek kartları satma politikası için yapıldığından ve hala aynı saçma RNG mantığının var olduğunu düşündüğümden dolayı tekrar oynamayı hiç istemediğim oyun.

14
Sinema / Ynt: Batman v Superman (2016)
« : 30 Mart 2016, 13:57:42 »
Öyle demedim... Aksiyon filminde dram aranmaz, kahraman filminde aşk saçma gelir demek istedim... Harmanlanacak elbette bu türler... Ama gereksiz harmanlama da saçma olur diyorum :) Dövüş oyunu diyorsunuz mesela. Dövüş oyunu oynamak isteyen biri, yani ben düğmelere basıp sonuç alacam diye isteyen birine "dövüşü kazanman için önce rakibinin kalbine giden yolu bul... hadi öp onu" demesi ne kadar mantıklı olur :D E tabi dalga geçmek amacıyla yapılmamışsa o ayrı :D Oyunlardan örnekler verirdim de yeri değil, oyun başlığında konuşulur...

Filmlerde de dediğim gibi sırf sahne uzatmak adına saçma sapan doldurulması saçma geliyor... Bakın mesela Hepsini Vur isimli film. Aksiyon mu aksiyon, adam gerisine girmemiş... Yok konusu süper olsun falan gerek yok... Kingsman, Cehennem Melekleri vs bir sürü örneği vardır bunun... Diğer yandan aksiyon diye lanse edilen bir filmde "ailesi buydu, başına şu geldi, işte ondan dolayı intikam alacak, bak çocukken ne yaşamış" gibi ayrıntıya gerek yok diyorum... Tabi şahsi fikrim bu, sevene karışamayız, olmasın da demiyoruz o yüzden... Yine de bence gereksiz...

15
Sinema / Ynt: Batman v Superman (2016)
« : 29 Mart 2016, 21:01:39 »
Filmi izlemedim ama yorumları ve spoilerları okuyunca ben de bir şeyler yazmak istedim.

Spoiler: Göster
Spoilerları okudum çünkü film Zack Snyder filmi idi. Yani spoiler alacak bişi olmadığına emindim ki öyle oldu. Yani, hikaye manasında aman aman bir etki olmayacağı belliydi. Bunu Zack Snyder kötü bir yönetmendir diye demiyorum, aksine çok sevdiğim ve 300 Spartalı filminden beri her filmini takip ettiğim bir yönetmendir kendisi. Ve yine çok emin olduğum bir şey var ki fimin efektleri ve dövüş sahneleri müthiş olacaktır. Yorumlardan da anladığım kadarıyla bunlar yine yönetmenin ön plana çıkan özelliğini yansıtmış.

Filmin hikayesinden beklentim olmaması yine yönetmenden kaynaklanmıyor aslında. DC evreninde geçmesi bence yeterli :D Hemen kızmayın yahu, herkesin zevki farklı diyip önce bir sıyrılayım. DC evreni aşırı abartı ve bir o kadar tutarsız bir evren. "Abi süper hızlı kahraman yapalım" diyorlar mesela, bunu dozunda bırak di mi... Mesela saatte taş çatlasın 5-6 bin kilometre hızı olsun, hadi bilemedin 100 bin olsun... Adamlar ışık hızını aştırıyor yetmiyor onu bilmem kaç trilyon katı kadar hızlı diyor. (Ki bu adam bu hızı yıldırım çarpması sonucu elde ediyor -_- )

E hadi bu karakteri yaptın, yazdığın senaryoyu da ona göre düzenle mesela di mi? Yoook, adam o kadar hızlı ama bir yerden bir yere gitmesi 10 dakika sürüyor bazen. Yahu neden? Bütün kahramanlarında aynı tutarsızlıkları bulursunuz. Süpermen her şeyin içini görür, ebesinin örekesindeki gezegenden gelen yardım çağrısını duyar anında, ışık hızından hızlıdır, serçe parmağıyla gezegeni patlatır, 45 dakika güneşin içinde durur, ama Batman onu döver... Çünkü o Batman... Yani adamların çizgi romanları daha çok 6-12 yaş aralığına hitaben gibi. Sorgulamayan, "anaaa ne kadann da güçlüüü" diyecek tipleri çekecek türden... Bunlar tamamen kişisel düşüncem, elbette takip edenlere lafım yok. Ama bunları mantığa oturtmaya çalışınca okuyanlar, işte ona dur derim. Yahu çizerler bile mantığa oturtmakla uğraşmıyor, ne bu fanatizm arkadaş... Ben de çizgi roman olarak One Punch Man okuyorum hayatımda ilk defa, ama mantığa oturtmam onu. Adam güçlü işte, bitti gitti...

Neyse, filme dönecek olursak. Muhtemelen eğer varsa müzikler de güzel seçilmiştir diye tahmin ediyorum. Yine bayık, ağır işlenen, sohbet tabanlı bolca sahneler vardır ama bir Tarantino filmi gibi çileden çıkaran saçma sohbetlerle doldurulmuş değildir bu sahneler. Yine tahminim filmin temposu yükselince bu sahneler tamamen görmezden geliniyordur.

Batman konusuna gelince. Yahu Nolan filmlerini sevmeyen bir tek ben miyim. Onun filmleri de aşırı bayık ilerler ama hareket gereken yerler de çok biçimsizdir. Neden bu kadar övülür hala anlamam. Hani bu Hollywood'un zorla meşhur etme politikasından dolayı mıdır nedir diye düşünürüm. Kaldı ki onun filmlerindeki Batman, yani Christian Bale bir tek bana mı iğrenç bir oyuncu olarak görünür. Adamın oyunculukta zirve yaptığı tek film Makinist idi, onda da depresif, suratsız, mimiksiz bir adamı oynuyordu zaten. Ya rolü üstüne yapışmış, ya da adam bildiğin hep öyle... Bütün filmlerde aynı ifade, aynı duruş, aynı ruhsuzluk. (şahsi fikir şahsi, hemen savunmayın adamı bana :D ) Yani zaten en iyi Batman olması imkansız idi. Ben Affleck afedersiniz her türlü ondan iyi oynayacağı belliydi.


Daha filmi izlemeden bunca yorum yaptım ama en kısa zamanda izleyince belki tekrar yorum yazarım, hatta söylediklerimi yutabilirim belki de. Ama bana göre bir kahraman filminin efektleri ve dövüşleri ön planda olmalıdır... Banane adamın dramından, hayatından. Bunu genelde oyunda hikayeye aşırı önem vermeye benzetirim. Ben oyundan aldığım zevke bakarım, 2 tuşa bastıktan sonra hikaye olsa ne olur olmasa ne olur. Hikaye canım çekince kitap okurum arkadaş. Yani her şey olması gerektiği gibi olmalı ve Zack Snyder bunu gayet yerli yerinde yapıyor...

(Vay be tek başlıkta 10 şeye birden giydirmişim. Amma dolmuşum kusuruma bakmayın arkadaşlar :) )

Sayfa: [1] 2 3 ... 20