10
« : 04 Kasım 2014, 00:49:12 »
Yapılan yorumlar gerçekten tüm düşüncelerimi dile getirmiş ama yine de yazmaktan kendimi alamadım. Daha önce üye olmamıştım sadece girip kitaplar hakkındaki yorumları okurdum. Ama Zaman Çarkı için üye olup yazmak istedim.
Ben yakın zamana kadar fantastik kitap okuyucusu değildim. Açıkçası pek de kitap okumaktan hoşlandığımı düşünmüyordum. Elime Zaman Çarkı'nın ilk kitabı geçti. Fantastik dünyaya daha yeni adım atan biri için ilk bu seriden başlamamı kimse tavsiye etmez ama zaten ben zaman çarkının şaheser olduğunu da bilmiyordum.
Herkesin tahmin edeceği gibi dili ilk başlarda acayip ağır geldi: uzun uzadıya tasvirler, karakter analizleri , kadın egemen bir toplum.. Alışmam uzun sürdü ama yine de ilk kitabı bitirdim. Açıkçası pek beğenmedim çünkü çok şey saçma gelmişti ve sanki uzun kitap boyunca o kadar trolloc ve diğer yaratıkların saldırılarından kimse ölmemişti.
Bir süre ara verdikten sonra 2. kitaba başladım. İşler burada değişti. Kitap hoşuma gitti, sürükleyiciliğine kapılıp kısa sürede bitirdim. Sonra zaten devamı da geldi tüm seriyi bitirip üstüne bir de hepsini tekrar okuyup ilk okuduğumdaki kaçırdığım pek çok ayrıntıyı keşfettim. Böylece fantastik dünyaya adımımı atmış oldum.
Pek çok fantastik kitaba başlayıp kitabı yarım bıraktım, bazılarında acı çeksem de kitabın sonuna kadar gelmeyi başardım. Ama neredeyse hiçbirinden Zaman Çarkı’ndan aldığım zevki bulamıyordum. Daha önceki yorumları okudukça anlıyorum. Çoğu kişi demiş : Zaman Çarkı’nı sona bırakın çünkü o zirve noktası diye. Ne kadar haklı olduklarını gönülden itiraf ediyorum. Ne okursam okuyum aynı tadı bulamıyorum.
Ama yine de bir süreliğine Zaman Çarkı’nı unutturan kitaplar bulabildim. Kral Katili Güncesi 2. favori serim oldu. Keşke o da 10-15 kitap olsa diye düşünüyorum. Yüzüklerin Efendisi’ni saymazsam çok büyük haksızlık etmiş olurum. Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi’ni de fena bulmadım. Gedik Savaşları, Drizzt Efsanesi , Ejderha Mızrağı, Ölüm Kapısı ve Brandon Sanderson’un kitaplarını okuyup beğendim. Ama her zaman keşke Zaman Çarkı’nı ölmeden birkaç yıl önce keşfetmiş olsaydım diyorum.
Ve o günlerde, daha önce olduğu ve daha sonra olacağı gibi oldu, fantastik dünyaya adım atan biri ilk olarak Dünyanın Gözünü okumaya başladı. Karanlık yeryüzüne çöktü,
insanların yüreklerini ağırlaştırdı, yeşillikler soldu, umut öldü. (Charal Drianaan te Calamon, Ejder'in Devri'nden.
Yazarı bilinmiyor, Dördüncü Çağ)