Kayıt Ol

Doctor Who

Çevrimdışı Adroid

  • *
  • 31
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #195 : 25 Aralık 2014, 19:20:23 »
Her zamanki gibi bu noelde Doctor Who ile şenleneceğiz.Last Christmas adlı noel özle bölümüne sayılı dakikalar kaldı.Yaşasın :D

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Arya Stark, Dr.Who’ya Konuk Oluyor!
« Yanıtla #196 : 31 Mart 2015, 09:57:33 »

Maisie Williams’ı biz Arya Stark olarak tanıdık, Arya Stark olarak sevdik. Ama Doctor Who’ya konuk olmasına da hayır demeyiz!

Maisie Williams dizide alacağı rolle Doktor'un başına bir hayli büyük bir bela olacak gibi. Bunu biz değil, Steven Moffat'ın bizzat kendisi söylüyor!

Peki daha başka neler diyor? Hemen haberimizin devamında saklı.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Sherlock ve Doctor Who Aynı Karede Görünmeyecek
« Yanıtla #197 : 08 Nisan 2015, 09:48:09 »

Ekranın en sevilen iki yüzü Doctor Who ve Sherlock’ı aynı karede, bir crossover’da görmeyi deli gibi arzuluyor muydunuz? Geçtiğimiz günlerde buna dair olumlu haberler gelse de son sözü Moffat söyledi. Kendisi duruma sıcak baksa da, görünen o ki, çevresindekiler bunun hiç de iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor.


Haberin devamında Moffat neler dedi diyenler, hemen sizi buraya alalım.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Veep’in Yaratıcısı, Doctor Who İçin Yazabilir
« Yanıtla #198 : 11 Nisan 2015, 17:15:33 »

In the Loop (Kısırdöngü) adlı filmiyle 2009’da Oscar adaylığı ve birçok kez de Emmy adaylığı elde eden yönetmen, senarist ve oyuncu Armando Iannucci, The Guardian ve Entertainment Weekly’e göre, Doctor Who’nun gelecek bölümlerinden birinde senarist koltuğuna oturmak istiyor.

Haberimizin devamını şuradan okuyabilirsiniz.

Haber: Ufuk Cem "TheSpell" Çakır, Bahri Doğukan "DenaroForbin" Şahin

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü


Maisie Williams, Dr. Who’daki Rolü İçin İlginç İddialarda Bulundu

Arya Stark rolüyle gönüllere taht kurmuş Maisie Williams’ın, önümüzdeki sezon Doctor Who’da rol alacağından daha önce sizlere bahsetmiştik. Ancak karakteriyle ilgili muallak bir durum vardı. Kendisinden gelen son açıklamalar da iyice kafamızı karıştırdı.

Haber: Hazal "Fırtınakıran" Çamur
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Wikileaks, Dr.Who Filmine Dair Bilgiler Yayınlandı!
« Yanıtla #200 : 20 Nisan 2015, 13:00:33 »

Sony ile BBC yöneticileri arasında geçen ve Wikileaks üzerinden sızdırılan mailleşmelere göre, önümüzdeki 8 yıl içinde bir Dr. Who filmi gelebilir. Ama durun! 8 yıl dedik diye surat asmayın, çünkü detaylarda anlatacağımız ilginç noktalar var.


Sızdırılan mailleşme ve daha fazlası için hemen TARDIS'e atlayın!

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #201 : 20 Nisan 2015, 13:33:23 »
Vay vay vay... Moffat diziyi 5 yıl daha sürdürebiliriz dediğinde şaşırmıştım ama bu seferki hepten afallattı. Bir de üstüne film projesi geliyor ve üstelik her şey şimdiden... Neyse, onu da haberi okuyacaklara bırakayım :) Ama cidden şaşırdım vallahi.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Auguste Dupin

  • **
  • 84
  • Rom: 8
  • geceleri esen terör
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #202 : 20 Nisan 2015, 14:17:31 »
Brace yourselves, kol gibi yorum is coming.

Doctor Who 5 yıl değil, 50 yıl daha sürmeli ve sonraki 50 yıl daha. Moffat biçecekse diziye değil kendisinin kadroda daha ne kadar yer alacağına ömür biçsin. Sonuçta dizi kimseye endeksli değil. Russell T. Davies giderken kafasına göre "ben diziyi bitiriyorum" dedi mi? Kendisi ayrılacaksa başkasına bırakıp ayrılabilir, ki bence ayrılması da gerekli artık. Normalde sevilen ama gitmek bilmedikçe inceden tiksinilen misafir gibi oldu adam iyice.

Kurmaca konusunda bir dahi olduğuna ve diziye inanılmaz bölümler kazandırdığına şüphe yok, ama bence R.T.D. daha iyi anlamıştı Doctor Who'nun ruhunu. Adam drama yazıyordu. Moffat'ın ise tarzına alıştıktan sonra o kalıbı görebilir oluyorsun artık. Dahası, senelerdir aynı miyadı dolmuş iki tipte ısrar edip duruyor ki, yarattığı karakterlere "karakter" demek de zor. Bunca yıl geçmiş olmasına rağmen bir Clara hakkında hala hiçbir şey bilmiyoruz denebilir. Öğretmen. Ee? Ailesi, yaşamı, geçmişi, çocukluğu, tercihleri, gelecek tahayyülü? Anne babasının nasıl tanıştığını gördük. Peki ama bunlar nasıl insanlar? Noel yemeği masasında oturan büyükannesi nasıl biri?

R.T.D döneminde bir companion'a baktığınızda sadece o değil, onun çevresindeki tüm kişilerin bile birer karakter olduğunu görürüz; hepsinin ailesini, yaşayışını, geçmişini, gelecekten beklentilerini biliriz; onları tanırız. "Mickey nasıl biridir?" sorusuna uzun uzun cevap verebiliriz örneğin, ne durumda nasıl tepki verebileceğini kestirebiliriz, büyükannesinden bahsedebiliriz. Rose'un babasının nasıl bir insan olduğunu anlamamız, onu tanımamız için bir sezon boyunca her bölümde tüm evreni yeni bir tehlikeden yeni baştan çabucak kurtarması gerekmez; bir nikaha yetişme, yanında getirdiği hediye, nikaha geç kalması, işsizliği ve kurmaya çalıştığı iş gibi birkaç satırlık bilgi üzerinden karakteri kolaylıkla çözebiliriz. Martha'nın ailesinin her bireyi hakkında yorumlarda bulunabiliriz, Donna'nın da öyle. Üstelik Martha ve Donna için sadece tek bir sezon yeterliydi tüm çevreleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmaya bile. Peki koskoca 8. sezonda Dany hakkında ne öğrendik? Vicdan azabı çeken eski bir asker tipi. Bunun dışında koca bir hiç. Bir hayatı, yaşayışı, çevresi yok. Karakter değil, bir "tip". Yazardan bağımsız, kendi başına yaşayabilen, karakter olarak tanınıp vereceği tepkiler öngörülebilen bir drama kişisi değil. Hangi durumda ne tepki vereceği sadece yazarının belirlemesiyle sınırlı. Dahası, Clara karakter olmaya yaklaşmıştı. Ama Moffat'ın dizi kişilerinin birer karakter olarak kendisinden bağımsız yaşamasına izin vermemesi yüzünden, sadece Moffat'ın o noktada kurgunun yürümesi için istediği tepkileri verir hale gelmesinden dolayı, 8. sezondaki hareketleri gözümüze tutarsız göründü ve inandırıcılığını kaybetti. Haliyle itici gelmeye başladı. Bakınca "Clara burada bunu söylemezdi, böyle davranmazdı, böyle yapmazdı" demeye başlıyorduk. Çünkü sadece kurgu Moffat'ın istediği noktaya gelsin diye yazılmış tepkiler veriyordu, kendi tepkilerini vermiyordu.

Kalıp olaylarla pat pat pat hızlıca ilerleyen, dramatik akışı sık sık kıran, büyük olaylar anlatabilmek için uzun bir süreçte geçmesi gereken olayları kısacık bir sürede vermeye çalışan, bunu yapayım derken de olayların akış hızından duyguyu hissetmeye zaman bırakmayan Epik bir tarzı var Moffat'ın. R.T.D. ise Dramatik yapının gereği olarak insan doğasına dair ufak olaylar anlatma, bunun üzerinden duygu yaratma ve sorgulamalar yapma derdindeydi. Moffat arada tek bir bölüm yazarken genel akışın içindeki o bölüm çok iyi bir tat bırakıyordu. Fakat bu dizinin genel haline dönüşünce alışıldık Doctor Who tadını vermez oldu haliyle.

Üstelik bir süre sonra Moffat'ın R.T.D. döneminde ilk sezondan beri yaptığı tek şeyin gelecekte kendisinin devralacağı diziye alttan alta hazırlık yapmak olduğunu fark edince kendinizi biraz ihanete uğramış, kandırılmış gibi hissediyorsunuz. Sadece yıllar yılı diziyi yavaş yavaş, içten içten ele geçirmek için yaptığı hamleleri izliyormuş gibi. Adam kendi Doctor'u için hazırlanmış sadece. O Doctor için yazmış gibi görünse de ürettiği şeyler aslında gelecekteki kendi Doctor'u kullansın diyeymiş sadece. Nano-gen'lerden tutun da Weeping Angels'a kadar, kendi kullanacağı konulara sadece birer giriş imiş. Sadece ve sadece kendi bölümlerinde yarattığı şeyleri kullanıp, R.T.D. döneminden kalma hiçbir şeye dokunmamaya yeminli gibi adam. Bu da diziyi geçmişteki 4 sezonundan koparıyor. Kaldı ki diziyi devralır devralmaz jeneriğinden müziğine, TARDIS'in dış görünümünden iç görünümüne, dizinin geçtiği mekanlardan kurgu yapısına kadar her şeyini sil baştan ele alması ve kendi isteği doğrultusunda sürece yayarak değil de "bir anda" değiştirmesi, görünüm olarak diziyi önceki dört sezondan tek bölümde çat diye koparıp atmıştı zaten. Bu durum önümüze zamanla alıştığımız gayet güzel bir tarz getirmişse de, 5. sezonun sanki önceki 4 sezonun devamı değilmiş gibi durması gibi bir handikapı da var. Sadece isimde kalıyor benzerlik.

Son zamanlarda Moffat'a katıldığım tek nokta, film çekimine kesinlikle karşı çıkmasıydı. Gerçi onun da diziyi Sherlock evreni ile birleştirelim gibi korkunç bir fikri var ama onu da çevresindekiler engelledi neyse ki. Sanki babasının dizisi Doctor Who. Git Sherlock ile yap ne yapıyorsan. Ona kimse karışmaz. Ama Doctor Who hakkında tek başına böyle radikal kararlar veremezsin, arkanda binlerce insanın 50 yıllık emeği var.

Doctor Who 50 yıllık bir televizyon dizisi. Bunun dışına çıkılıp her şeyin bir filmde en baştan ele alınmasını, yeni oyuncularla 50 yıllık geçmişin bir kenara bırakılıp kronolojinin dışına çıkılmasını korkunç buluyorum. "Danny’nin dediğine göre film mutlaka bu program çizelgesinin bir parçası olacakmış." cümlesi filmin diziden bağımsız olmayacağını söylüyor ve endişelerimi biraz olsun dindirir gibi oluyor gerçi, ama o zaman da film yapmaya gerek yok. Doctor Who'nun zaten özel bölümleri çekiliyor hatta sinemalarda yayınlanıyor bile. Tv filmi de var. Bu şekilde devam edebilir. Yapmak istedikleri şey sadece bunu küresel çapta yaygınlaştırmak belli ki. Moffat da bu aşamadan sonra yumuşamış olsa gerek film fikrine karşı. Yoksa David Yates denen pis adamın Doctor Who'ya da el atmak ve bir filmde yeni oyuncularla seriden bağımsız olarak her şeyi en baştan ele almak gibi korkunç planları olduğunu ve Moffat'ın buna şiddetle karşı çıktığını ne zamandır biliyoruz.

Yine de içim rahat değil, rahatsız edici bir şeyler var bu film fikrinde henüz ne olduğunu çözemediğim. Bence dizi olan dizi olarak kalmalı. Asmalı Konak mı bu, yoksa Deli Yürek mi? Doctor Who'nun film olmasının esere işlevsel olarak bir katkısı yok her şeyden önce. Televizyonda bir sezonda anlatamayacağın ne anlatacaksın ki sinemada 2 saatte?

Düzelti: Eklemeler.

“House”
Sometimes I think it’s like I live in a big giant head on a hilltop
made of papier mache, a big giant head of my own head.
I polish the eyes which would be windows, or
mow the lawn, I mean this is my house we’re talking about here
even if it is a big giant papier mache head that looks just like mine.
And people who go past
in cars or buses or see the house the head on the hill from trains
they think the house is me.
I’ll be sleeping there, or polishing the eyes, or weeding the lawn,
but no-one will see me, no-one would look.
And no-one would ever come. And if I waved no-one even knows it was me waving.
They’d all be looking in the wrong place, at the head on the hill.
I can see your house from here.
-Neil Gaiman

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #203 : 20 Nisan 2015, 14:53:48 »
Öncelikle Doctor Who filmi olabilir pekala ama Moffat'la değil.

Moffat biçecekse diziye değil kendisinin kadroda daha ne kadar yer alacağına ömür biçsin. Sonuçta dizi kimseye endeksli değil. Russell T. Davies giderken kafasına göre "ben diziyi bitiriyorum" dedi mi? Kendisi ayrılacaksa başkasına bırakıp ayrılabilir, ki bence ayrılması da gerekli artık. Normalde sevilen ama gitmek bilmedikçe inceden tiksinilen misafir gibi oldu adam iyice.

Spoiler: Göster


Moffat'ın Doctor Who sever bir insan olduğunu düşünmüyorum açıkcası. David Tennant'ın ya da Peter Capaldi'nin çocukluklarından beri diziye hayran olduklarını gerek oyunculukları gerekse röportajlarında görebiliyoruz. Ama bana öyle geliyor ki Moffat'ın umrunda değil Doctor Who'nun anlamı ve önemi.

Evet popüler ve köklü bir yapım, daha fazla nasıl süsleyip satabilirim anlayışı attığı her adımda daha barizleşiyor. Matt Smith'in hayran kitlesinde artışa sebep olmasını görüp bunu suyunu çıkartana kadar kullanması (Bkz: 12. doktorlu bölümlerde bile arada gözükmesi) olsun, Auguste'nin de belirttiği gibi tamamen kendi kurgusu ve kendi olaylarını kullanıyor olması ve mevzuyu önceleri ufaktan sonradan ise temellerinden sarsacak şekilde değiştiriyor olması olsun; hoş değil. 50. yıl özel bölümünde 50 yıllık omurgayı değiştirmek* bu "Doctor Who" kültürüne tükürmekten başka bir şey değil.

*Spoilers!(River Song Sesiyle):
Spoiler: Göster
Doktor'un Time War'da yaptıklarını sallayıp aslında Galiffrey yokolmadı, oralarda bir yerde demekten bahsediyorum. Adamın hareketlerinin temelinde yatan olay yapmak zorunda olduğu soykırımdı. Hoş, Moffat sonrası bunu da unuttuk. RTD zamanında Doktor yaptıklarının acısını kemiklerine kadar hissediyor ve buna uygun davranıyordu. Moffat zamanında Amy Pond'u bulmak için koca bir cyberman filosunu patlatan Doktor izledik.


Adamın kurgusuna laf etmek acımasızlık olur ama dediğim gibi o duygudan ve sevgiden yoksun yapınca bu işi, maliyetin ve popüleritenin ışığında kurgulayınca, diziye gerçekten değer veren insanlar haklı olarak tepki gösteriyorlar. Başına saksı düşmediği sürece Moffat'ın elinden çıkan olası bir Doctor Who filmi yine bu gelir gider dengesinde olacaktır ki bu Doctor Who hayranlarını pek memnun edecek bir durum değil.

Ha yine izlerim, o ayrı. Yıllardır Clara'ya katlanıyorum, Peter Capaldi gibi bir oyuncunun oyunculuğunun nasıl elinden alındığını acıyla da olsa izliyorum. Filmi de izlerim. Ama Moffat da bu sırada 2013 yapımı "An Adventure in Space and Time"ı izlesin de Doctor Who'nun önem ve anlamını bir nebze idrak etsin*.

*: BAFTA, Hugo ve Emmy ödüllü bir adama internet üzerinden haddini bildirdim, çok cool'um!  8)
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı Auguste Dupin

  • **
  • 84
  • Rom: 8
  • geceleri esen terör
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #204 : 20 Nisan 2015, 15:47:09 »
Spoiler: Göster
Sadece 5 dakika içinde Dany öldü, Clara pat diye oraya gitti, o şoku yaşadı, yas tuttu, aradan aylar geçti, karanlık birine dönüştü, Doctor'a ihanet etti. Hepsi sadece 5 dakika içinde gerçekleşti.


Oldu mu peki, hissedebildik mi bu olaylar neticesinde bir şey? Hayır. Bunun normalde koskoca bir sezona yayılmış bir duygusal süreç olması gerekirken, duyguları hissetmeye vakit bırakmayacak kadar hızlı gelişen olaylar karakterle özdeşleşmeyi imkansız kılıyor. Bu şekilde izleyiciyi yabancılaştırarak deneyime dışarıdan bakmasını sağlayarak fark ettirmeyi amaçladığınız bir nokta olmayınca da hayli gereksiz oluyor.

Adamın yeteneğine hiçbir sözüm yok. Denediği şeyi anlıyorum. Gerekli görmesini de anlıyorum. Epik yapı kendisi için hala çok yeni, eğlenceli ve ona esas göstermek istediği olayı göstereceği zamanı kazandıran pratik bir şey. Aklına parlak bir fikir geliyor "Listen" gibi ya da ahiret inancı gibi. O kısma gelene kadar geçilmesi gereken duygusal süreçle uğraşmamak ve bir an önce aklına gelen şeyi göstermek için çabuk çabuk geçiyor işin duygusal hazırlık kısmını. Haliyle kurgunun kıvraklığından etkileniyoruz, şaşırıyoruz, ama onun dışında bir şey hissedemiyoruz. Duygular ancak sözde kalıyor. Bu ancak arada bir yazdığı bölümlerle olacak bir şey. Doctor Who çalışabilmesi için dibine kadar Aristotelyen Dramatik olması gereken bir eser. Biz ufak ufak insanlık durumlarıyla duyguyu her bölümde hissederiz, karakterleri tanırız; ondan sonra arada duyguyu es geçen ve kurguya odaklanan bir bölüm gelse bile karakterleri tanıyor olduğumuz için bu diziden aldığımız zevki baltalamaz. Ama öbür türlü olursa ben R.S.'nin aşkını Rose'un aşkı kadar inandırıcı bulamam. Etkilenemem. O yüzden diyorum ki işe yaramıyor Moffat! Konu, bütünlük, karakter gibi mefhumlar ortadan kalkıyor bir süre sonra.

Adamın kendisi de söylüyor zaten, "Ben çok tezcanlı biriyim, bir şey aklıma geldi mi hemen yapmak denemek istiyorum," diye. Hele de hayranların bir kısmı da destekliyorsa. Who'yu Sherlock evreni ile birleştirme konusunda söylemişti. Mark Gatiss filan engel olmuş.

Moffat'ın hangi hayran kesiminin isteklerini görme imkanı oluyor sadece bilmiyorum, ama tek bildiği Doctor Matt Smith ve Sherlock Holmes'la tek ilgisi Benedict Cumberbatch olan, bunları sırf çok tatlı ve cool bulduğu için izleyip aynı karede görmek isteyen Tumblr kitlesinin görüşlerindense, her iki eserin de klasik hayran kitlesini dikkate almasını önerirdim eğer sesimi duyabilecek olsaydı.

Ekleme:
Alıntı yapılan: Moffat:
"...I’m very happy living my normal life, I’m sure you are too. Going to the shops seems fine for an adventure, but Clara’s not like that.”

İyi güzel diyorsun Moffatcığım da, biz bu dediğini hiç ekranda görmedik ki? Clara'nın nasıl birisi olduğunu hiç görmedik. Hiçbir özelliği belirgin değildi. Çünkü kötü yazılmış bir senaryo izledik hep. Senin zırt pırt çıkıp açıklamalar yapman, meselelere açıklık getirmek zorunda kalman bile bunun bir kanıtı değil mi. "Biz metinde bunu tam anlatamadık, ama aslında böyle böyle" demiş oluyorsun.

“House”
Sometimes I think it’s like I live in a big giant head on a hilltop
made of papier mache, a big giant head of my own head.
I polish the eyes which would be windows, or
mow the lawn, I mean this is my house we’re talking about here
even if it is a big giant papier mache head that looks just like mine.
And people who go past
in cars or buses or see the house the head on the hill from trains
they think the house is me.
I’ll be sleeping there, or polishing the eyes, or weeding the lawn,
but no-one will see me, no-one would look.
And no-one would ever come. And if I waved no-one even knows it was me waving.
They’d all be looking in the wrong place, at the head on the hill.
I can see your house from here.
-Neil Gaiman

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
İngiliz Siyasetçi Seçildiği Takdirde Dr. Who’yu Yasaklayacak!
« Yanıtla #205 : 23 Nisan 2015, 20:44:14 »

Bugüne dek çok seçim vaadi duyduk. Hepsi olmasa da çoğu inandırıcı olmaktan öte gülünecek, hatta neredeyse hayret edilecek şeylerdi. Ama hiç böylesini görmemiştik doğrusu!



Adam çok ciddi. Biz de haberimizde çok ciddiyiz!


Haber: M. İhsan Tatari | mit

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #206 : 23 Nisan 2015, 21:12:53 »
Zannedersem tek eksikleri (fazlalıkları ya da) buymuş. BBC akıllı olsun, biraz ciddiyet başka bir şey değil!? i anlarım da programları kökten kaldırmak nedir? Adam BBC'ye "Silence will fall" demiş ya la?
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü


Maisie Williams’ın Doctor Who’da Canlandıracağı Gizemli Karakter Ortaya Çıktı

Arya Stark rolüyle tanıdığımız başarılı aktris Maisie Williams’ın Doctor Who’da oynayacağını bir süredir biliyorduk. Ancak canlandıracağı karakterin üzerinde uzun zamandır bir sır perdesi asılıydı.

Kendisi de yaptığı açıklamalarla hiç yardımcı olmuyor, hatta merakımızı iyice kabartıyordu doğrusu. Ancak dizinin yeni bölümlerinin çekilmeye başlamasıyla birlikte Williams’ın oynadığı role dair ilk görseller de ortaya çıkmış oldu.

Detaylar haberimizde.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Moffat Doğruladı: Dönüyorlar!
« Yanıtla #208 : 21 Mayıs 2015, 12:34:55 »


Moffat Doğruladı: Dönüyorlar!

Doctor Who ve Sherlock dizilerinin beyin yakan kurguları ve uzun yıllar süren sezon araları ile ünlü, zalim senaristi Steven Moffat, şu sıralar çekimleri devam etmekte olan Doctor’ın 9. sezonu ile ilgili merak edilen bir konuya sonunda açıklık getirdi: Osgood ve Zygonlar dönüyor!

Detaylar için Atakan "Auguste Dupin" Uçar'ın derlediği detaylı haberimize buyurun.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı oguzkaan

  • **
  • 92
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Doctor Who
« Yanıtla #209 : 19 Ekim 2015, 22:09:09 »
"The Magician's Apprentice" ve "The Witch's Familiar"

Yeni sezon Doktor'un en azılı düşmanlarından olan Dalekler'in merkezinde olduğu bir bölümle başladı. Tüm izleyeciler ve bugüne kadar Doctor Who hakkında bir şeyler yazmış herkesin sürekli irdelediği bir konu olan "Doctor iyi bir adam mı?" sorusuna cevap aramak adına yığına bir bölüm daha eklenmiş oldu.

Peter Capaldi'yi oynadığı ilk bölümden bu yana severek takip ediyorum. Daha yaşlı, bilge ve gri bir karakter olduğunu düşündüğüm Doctor'a en yakışan aktörlerden birisi oldu. Geçen sezon Capaldi'nin yeni olması ve Clara Oswald'ın triplerinden mütevellit sezon boyunca bir heyecansızlık hakimdi. Bu sezon bunun aşıldığını düşünmek istiyorum. Ama...

Herkes Doctor'un he en yakın dostu hem de düşmanı olan eski Master yeni Missy'i ise sever. Michelle Gomez ülkemizde bilinen bir oyuncu değil ama hiç bir hiçbir çekiciliği olmayan bir karakteri seksüel ve mizahi sınırlar içerisinde bir ileri bir geri şeklinde inanılmaz portre ediyor. Gerçekten muhteşem bir oyunculuk yeteneğine sahip.

Ve Davros. Davros'un kim olduğunu bilmek için biraz Doctor Who hikayesine aşinalık gerekse bile bölüm içerisinde hızlı bir biçimde açıklığa kavuşan bir durum olmasından dolayı burada spoiler vermeden konuyu kapatabilirim.

Spoiler: Göster
Teknolojik olarak karmaşık bir savaşın ortasında korkmuş bir çocuğun yardımına koşan Doctor aşina olduğumuz adam ama çocuğu ve sonik tornavidasını orada bırakan doctor ise beklenmeyen bir adam. Nedeni ise Davros'un nefretin vücut bulmuş hali olan Daleklerin yaratıcısı olması diyebilirim.


Doctor ve düşmanları arasında her zaman ilginç bir elektrik olmuştur. Davros ve Doctor'un diyalogları bunu anlamak açısından biçilmiş kaftan denilebilir. Bölüm bir diğer ikilisi olan Missy ve Clara arasında ki -özellikle Clara'nın Dalek'in içinde olduğu zaman- diyaloglar ise bölümün komedi dozuydular. Missy'nin olduğu bölümler hem mizahi hemde karanlık oluyorlar. Bu iki unsurun dengesi iyi ayarlandığında ortaya mükemmel bir iş çıkıyor.  

Özet: İyi bir sezon açılışıydı.



"Into the Lake" ve "Before the Flood"

Sezon açılışından ve yüksek tempolu bir bölümden sonra biraz düşüş yaşamak normal karşılanabilir. Bölüm kurgu bakımından zayıf kalsa bile izlenebilirlilik açısından kötü de değildi. Hikaye klişe bir Doctor Who konusu ama bu iki bölümlük öyküler sayesinde karakter gelişimini ve gerilim artışını daha uygun bir biçimde izleyiciye aktarabiliyor. Geçmişte olayların çözümlenmesi hep son dakika da hızlı bir biçimde cereyan edince kimi kısımları anlamak zorlaşıyor bazı karakterlerin davranışları ise amaçsızca gelebiliyordu. Uygulanan yöntem bu handikabın üstesinden gelmiş gibi duruyor.




Hayaletlerin varlığına Doctor'un verdiği tepki klasik olsa bile sonrasında kartlar yardımı ile insanlara taziyesini sunması iyiydi. Doctor ve Clara arasındaki ilişkiyi anlamak adına 9. sezon iyi bir iş çıkarıyor. Zamanın kuralları mı? Boşverin gitsin. Clara Oswald tehlikedeyken evren çökse ne olur ki?

Bölüm oyunculuk konusunda ise vasattı. Capaldi role iyice ısınmış ve klasını konuştururken, Jean Coleman çizgisini bozmadan devam ediyor. Fakat konuk oyuncular Sophie Leigh Stone(Cass) dışında rollerinde sırıtıyorlardı.

Boostrap Paradox hakkında ki 4. bölüm başında Doctor Bethoven ile örneklendiriyor, Google'dan bilgi alabilirsiniz. Kısaca bahsetmek gerekirse insan, bilgi veya bir nesnenin zamanda geriye gönderilerek sonsuz bir döngüde ayırt edilebilir bir kökeni olmadan ve yaratılmadan da var olmasıdır.  Boostrap Paradoksuna örnek ise "All You Zombies" - Robert Heinlein'in kısa hikayesi, Continuum tv serisi, Terminatör, Interstellar vs. Her şey siz Google uğraşmayın diye ;D

Bu sezonun iki bölümlü yapısı iyi oturmuş. Bu sezon bölümler şimdilik "ölüm" yeteneği üzerine gidiyor. Anlaşılan bu sezon ölüm üzerine bol bol düşünmemizi sağlayacak.  5. bölüm bayağı iyiydi ama henüz hikaye tamamlanmadığından hakkında bir şey yazmak doğru olmaz. Bekleyelip görelim.

************************************************************************************
Benden sonra yeni mesaj gelmediği için flood olmaması adına kendi mesajımı düzenledim.
************************************************************************************

"The Girl Who Died" ve "The Woman Who Lived"

İki bölümünde ki başlıklarda ki "Girl" ve "Woman" kelimelerine dikkatinizi çekerim. Önce ilk bölümle başlayalım. Vikingler sanırım son dönemde televizyonun en çok sevilen figürlerinden biri oldular. Pop kültürün önemli bir temsilcisi olan Doctor Who'nun bunu es geçmesini de beklemiyordum. Sonuç olarak tüm sezonun belkemiklerinden biri olan karakterimiz aslen vikinglere dayanıyor.


Öhöm, efendim! Maise Williams'ı sevmedim. Buzhaneden çıkmış balık mimikleri ile, büyümüşte boyut olarak küçük kalmış tiplemelerden hoşlanmıyorum. Fakat Ashildr karakteri iyi yazılmıştı ve oyuncular hakkında ki bu düşüncelerim bölümlerin kalitesinin üst seviye olduğuna dair fikirlerimi etkilemez.

"The Zygon Invasion" ve "The Zygon Inversion"
Bu iki bölüm o kadar iyiler ki burada en ufak bir spoiler veripte henüz izlememiş arkadaşların aklına kurt düşürmemek için bişey yazmayacağım. Özellikle "The Zygon Inversion" bölümü, Osgoodlar ve güzelce kotarılmış hikaye elementleri bölümleri sezonun en iyilerinden birkaçı haline getiriyor.



"Sleep No More"
Bildiğin doldurma bölümlerden biris olmuş. Son iki bölümden sonra bir tempo düşüşü bekliyordum ama bu kadar kötüsünü değil. Öncelikle bölüm kötü değil de çok yavaş ve tekdüze ilerleyen lineer bir hikayesi vardı. Ana fikir oldukça orijinaldi. Mark Gatiss'in (Sherlock - Mycroft) kafasının içinde nasıl bir evren var ki böyle yaratıkları ortaya çıkarmış, anlamak mümkün değil.