Öncelikle çeviri için teşekkürler, hoş olmuş gerçekten. Ben de yeni başladım kitaba ve şimdiye kadar okumaya yeltendiğim İngilizce kitaplar içinde en çok zorlandığım kitap bu olacak herhalde. Okuduğum sözcüklerin dörtte birini anlamadığım yerler var kitapta. Atlamakta istemiyorum çünkü bu seferde kitabın kendisini değil ama, olayların yalın bir özetini okuyormuş gibi hissediyorum. Bıkkınlık verici bir durum tabii. Türkçe çevirisi de çıkmış olsaydı keşke. En azından önce onu okurdum ve bu kadar zorlanmazdım.
Kitabın atmosferi oldukça hoşuma gitti. Ağır ve edebi dili de (anlayabildiğim zamanlarda :/) aynı şekilde hoşuma gidiyor. Hikaye konusunda bir şey diyemeyeceğim. Yazarın önsözde de bahsettiği gibi takip etmesi zor bir kitap. Zaten okuduğum yorumlarda da asıl olayın üçüncü kitap ile birlikte başladığından falan bahsediyorlar hep. Özellikle ilk kitaptan, seriye başlamak için geçilmesi gereken bir engelmiş gibi bahsediyorlar. Ama zaten ilk 8 kitabı direktman almış bulunuyorum, illa bir şekilde okuyacağım yani :/
Malazan'a ilgi duymamın sebebi aslında kendimden birşeyler görüyor olmam. Benim de yeni kitabım yayınlandı, uzun bir seri olacak, Malazan gibi. Ve ilk kitap Steven Eriksson'un da dediği gibi bir davet niteliğinde. Yavaş yavaş okuyanlardan geri bildirim alıyorum ve birçok kişi çok fazla detay ve yeni isim olduğu görüşünde. Olum niye daha basit yapmadın la diyen arkadaşlar var. Aslında kullandığım dil de gayet basit, ağdalı falan değil. Ama çok fazla yabancı kelime, ırk, ülke ismi olunca, hele ki bu türe alışkın olmayanlar bir afallıyor. Benim düşüncem de aynı şekilde; nasıl daha çok insan okuyabilir ya da satabilir diye ödün vermektense go for the throat demeyi tercih ederim.
Bu arada 8 kitabı orjinal mı aldın yoksa ebook şeklinde mi?
(P.S. Kabul edeyim, Malazan'ın ingilizcesi cidden zor ve çevirisi de kolay olmayacaktır.)