Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Madam Vio

Sayfa: [1] 2 3 ... 24
1
Purgatorio / Ynt: Sohbet Sayfası // Loqui
« : 11 Eylül 2012, 18:57:27 »
Son kez merhabalar,

Değerli oyuncularıma özel mesaj yoluyla ulaştım, buradadan da takipçilere duyurusunu yapalım: Maalesef ki oyunumuz bir kez daha çeşitli sebeplerden dolayı sekteye uğruyor; oyuncularımızı bekletiyoruz. Oyun güçlükle devam ettiğinden ve daha fazla kimseyi oyalamak istemediğimizden ne yazık ki Purgatorio'yu daha yolun başında sonlandırmaya karar verdik.

Daha ucu ucuna gördüğümüz senaryolar, görseller, bilmeceler-bulmacalar yanmış oluyor ama, yapacak bir şey yok. Zorda kalmasamış olsam oyunu yarım bırakmak yapabileceğim en son tercihti. Ki böyle olacağını hiç düşünmemiştim.

Katılımcılara özürlerimi iletiyor, kendilerine anlayışlarından dolayı teşekkür ediyorum.


2
Purgatorio / Ynt: Sohbet Sayfası // Loqui
« : 11 Eylül 2012, 05:12:04 »
Oyunlardaki beklemeler için özür dileriz, Vio ile bir süredir düzenlemeye ve oyunları yeniden ayarlamaya çalışıyoruz. İki oyuncu daha alma gibi bir düşüncemiz mevcut.

Mevcut oyuncular en kısa zamanda yeni hamlelerini alırken, ekleyeceğimiz oyuncular da en kısa zamanda eklenecekler. Kısa bir süre içinde de oyununun oynanışında da dramatik bir değişim olacak, oyunun temeli ve hikayesi benzer kalacak.

Umarım değişimler hoşunuza gider.

-adra

3
*Kayıt başlangıcı. Ses kayıt cihazının metalik veya taşımsı, altı boş bir yere bırakılma sesi duyulur.*

Birinci Ses: Kaydetmeye başladım.

*Sessizlik.*

Birinci Ses: Cevap vermemen hoş değil, konuşmazsan kaydedecek bir şey olmaz değil mi?

İkinci Ses: Ne sormak istiyorsan sor, burada bulunma sebebimin konuyla alakasız sorular olduğunu sanmıyorum.

Birinci Ses: Röportajcı olarak böyle bir şey yapmam lazım tabi, ancak merak ediyorum, kalbin nasıl atıyor ve şu anda ne hissediyorsun. Acı çekiyor musun?

İkinci Ses: Hayır. Gayet rahatım.

Röportajcı: İlginç, ben olabildiğince acı verdiğimi ümit etmiştim. Seni rahatsız etmek oldukça zor anlaşılan. İpleri sıksam, canını yaksam hoşuna mı gider yoksa rahatsız mı olursun bilemiyorum.

*İkinci sesin sahibinden küçük bir kıkırdama duyulur.*

Röportajcı: Oh, eğleniyoruz bakıyorum?

İkinci Ses: Cehennemde görüşürüz orospu çocuğu.

*Bir ayağa kalkma sesi duyulur, ayak sesleri ve bir şeylerin kesilme sesi bunu takip eder. İkinci sesten kısa ve kısık sesli bir çığlık duyulur.*

Röportajcı: Üzgün değilim, hiç üzgün değilim.

*Kayıt sonu.*

4
Purgatorio / Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui - Adra
« : 08 Eylül 2012, 17:41:00 »
Selam, ben Baal Adramelech!

Hayır şaka değil ciddiyim. Yönetim bu oyunun kategorisinde esas hesabıma moderatörlük vermediğinden dolayı Vio'nun hesabını kullanacağım. Kendisi zaten benimle birlikte tasarlamıştı oyunun kuralsal olarak temelini, benim katılmam konusunda konuşmuştuk ve istekliydi bu konuda. Vio için sorun olmayacaktır, kaldı ki hesabını kendi elleriyle verdi bana hekırzlamadım.

Güzel haberi veriyim: Oyuna yavaş yavaş ekstra oyuncu almaya başlayabiliriz. Ama herkesi aynı anda alacağımızı sanmayın, sakin sakin yavaş yavaş arttırıp sırayla herkesi bir düzene koymak çok daha mantıklı olur.

Benim ortalığa karışmaya başlamamdan sonra senaryolarda ve diğer sayfalarda hafif değişimler görebilirsiniz. Vio ile konuşacağımız şeyler var çünkü bu konuda, oyunu bir süredir incelemediğimden dolayı neler kaçırdım bilemiyorum.

Ben yazılarımın sonuna "-adra" ekleyeceğim ki ben olduğumu anlayın. Gerçi yazım biçiminden anlarsınız herhalde.

Son olarak da bir şarkı hediye edeyim, tam yerine cuk otursun.

A Perfect Circle - The Package

-adra

5
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 08 Eylül 2012, 14:09:38 »
+1 RP Bonus

Her köşesi kirli bir beyazın farklı tonlarına boğulmuş hastaneden kurtulup gecenin ilerleyen saatlerine rağmen henüz karanlıktan sıyrılamamış şehrin yabancı civarlarına dalıyorsun. Belki de caddelerinden daha önce hiç geçmemiştin; ancak böylesine büyük bir şehre ait herhangi bir noktanın bu denli ıssız kalması, hangi koşulda mümkün olabilir ki diye düşünürken kendi cevap arayışını da yine kendin sonuçsuz bırakıyorsun.

Şehrin yorgun ziyaretçisi olarak sen, bir yandan muhtelif düşüncelerini örtbas ederken diğer yandan kaçışına devam etmektesin. Gecenin, kaldırımlarını gölge ve yaslı lekelerle dövdüğü bu şehrin ara sokaklarında attığın her yeni adımla beraber, kendini olmayan bir kargaşadan da soyutlanmış gibi hissediyorsun ister istemez. Oysa çekincelerini bir kenara bırakıp harekete geçtiğin için bile hata yaptığın korkusu adımlarına dolanıyor. Sessizliğin insanı çıldırtacak kadar boğucu olduğu bu yollarda yalnızlığa henüz alışmışken duyduğun belirsiz tıksırıkla irkiliyorsun. Arkanda seni koklarmış(?) gibi görünen biri var. Onu fark ettiğini sezdiğinde bir an için vitrin mankenleri misali donup kalıyor, sonra “Çakmağın var mı?” diyerek sarı dişlerini ortaya çıkaracak şekilde sırıtıyor.

Pardösü içinde bir adam sana doğru eğilmiş, uygunsuz bir vaziyette soruyor bu beklenmedik soruyu. Üstünde karanlık yüzünden yeterince seçemediğin pespaye kıyafetler, kafasında ise eski moda bir şapka var.

El yordamıyla beyaz hasta kıyafetinin ceplerini yokluyorsun fakat bunun saçma bir hamle olduğunu anlaman uzun sürmeyince ‘hayır’ anlamında kafanı sallıyorsun. Bu esnada esrarengiz adam seninle ayaküstü bir sohbete dalıyor. Gülüyor: “Sorun değil yabancı; bende var.”

Yaktığı sigarası siyah boşluğun içindeki turuncu bir nokta gibi parlıyor. Dumanları ise peşi sıra gelen kuru öksürükler eşliğinde dağılıyor ağzından dışarı.

“Zaman tutulması, evlat. Karanlık insanı yoruyor, ama alışıyorsun. En kötüsü de bir zaman geliyor ki neyin eksik olduğunu, neyi kaybettiğini bile hatırlamıyorsun. Gerçi ben alıştım bu şehre, daha fazla zayiat vermek istemediğimden zihnime, alışmak zorundaydım. Diğerleri sürdürdüler seferlerini. Sarhoşlukla heba edilen bir gençliğin tabii sonucu olsa gerek diye düşünmüşümdür hep, betonlar arasındaki bu hapis ebediyeti. Aslında canlı bir düşman gibidir şehir. Zaman gelir diridir, zaman gelir ölüdür;  bazen yutar ve yine kusar. Seni geri alabileceği bir yere bırakır her defasında. Karanlığın içinde saklanabileceğin bir yere değil; bilmediği bir yere değil.”

"Ha çıkışa ulaşma azmindeysen, Edric‘le konuşabilirsin. Ben hanidir dört dönüyorum buralarda, unutalı çok oldu katedralin, parlamentonun, merkezin, çıkışın yerini. Yine sen ona sor, bir ümit, belki onun hatırındadır.”

İşaret ettiği adam şu an bankta uyuyor.

6
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 08 Eylül 2012, 12:50:11 »
Kediler ve köpekler kaçmış ve insanlar… Kim bilir neredeler.

Özellikle bu cümleleri okuyunca gülmeden edemedim. Bazen öyle bir oluyor ki oyuncular kendileri için çizilen senaryoyu ve evreni biliyorlar da izlemeleri gereken yolda benim için bir adım atıyorlar gibi hissediyorum. Aynı şeyi Galaxie 2. bölümdeki bir sahnede baktığı her şeyin yalnızca görüntüsünü değil, kokusunu ve hatta tadını algıladığıyla ilgili bir betimlemesinde yapmıştı. Hoş yani.

7
Güncel / Ynt: YGS
« : 07 Eylül 2012, 22:45:54 »
Sistem bizi kendimizle çelişmeye zorluyor. İnatla görmüyoruz ya da görmezden geliyoruz.
Torpillerin, kaktırmaların, özel istek imzalarının haddi hesabı yok. Çalışıp, belki de hak edip giriyoruz da o üniversitelere; hakkı yeneni veya hak yiyeni görüp de susmak çok mu erdemli yapıyor bizi? Hadi şimdi dürüst olalım: Hayatımızı karartacaklarını bile bile tek kelime yazamıyorsak, neyin davasını yapıyoruz hala?

Sevinemiyorum ya, yazık.

8
Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Oniki
« : 06 Eylül 2012, 23:24:28 »
Madam Vio'nun eleştirileri moralimi bozdu. Durduk yerde niye kendime atalarıma küfür ettireyim. Şu an iş arkadaşıma bir posta hatası olarak iki tane gelmiş kitabın biri bende. Başlamadım henüz ama diğer kitaplarıda almak zorunda hissediyorum kendimi. Almasam mı yoksa verdiğim paraya yazık mı yoksa demeğe başladım... Okuyan diğer arkadaşların da yorumlarını bekliyorum...

Parana yazık olacağını sanmıyorum. Şahsen, okurken baya keyif aldığımı hatırlıyorum. Benimki sadece bir uyarı; ancak rahatsız olacağını hissediyorsan onu sen daha iyi bilirsin tabi. Türkler'le ilgili olarak bahsettiğim bölümler az ve çok abartıya kaçmayan bir üsluptaydı. Ama çirkin tasvir çirkin tasvirdir, orası ayrı.

Okuyan başka arkadaşlardan yorum almak iyi fikir.


9
Purgatorio / Giriş // Capitulo IX - Kupa Kızı
« : 02 Eylül 2012, 22:07:54 »

6.^"Kupa Kızı" illüstrasyon, Ö.R - 1996, sayfa ???

10
Purgatorio / Ynt: Evelyn Oliveira // Black Helen
« : 02 Eylül 2012, 21:33:15 »
+2 RP Bonus

Kadın, sadece kendisinin anlamlar çıkarabildiği kaotik bir dizimle masanın üzerine saçılmış olan baklaları bir süre titizlikle incelemeye devam etti. Evelyn’in yüreğinden kopup gelen temenninin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini kestirmeye çalışırken başından aşağı inerek gerdanını kapatan örtüyü bilinçsizce çekiştirmesi ve iyice bolarttığı halde farkına varamaması da işini ne kadar ciddiyetle yerine getirdiğini gösteriyordu. Bir bilim insanının deneyi üzerinde yoğunlaştırdığı ilgiyi ve azmi tanımadığı gençlere fal bakma hevesine girmiş bu yaşlı kadının kara gözlerinde ve buruşmuş ellerinde görmek Evelyn’in yüzünde anlık bir gülümsemeye sebep oldu bu nedenle. Bu gülüşün giderek silikleştiği anda ise, ihtiyar kadının gözlerinde yaşlar beliriyordu.

Titrek sesiyle mırıldanmaya başladı: “Be-ben, oğlum, oğlum için alıyorum bu zıkkımı.” Sanki yılların getirdiği bir dolmuşlukla hıçkırıklara boğuldu ardından. “Son krizine girdiğinde söz vermiştim ona, ‘Başını da belaya koydun, kullanacaksan da bırak ben getireyim sana. Kendi ellerimle bulayım, sen daha fazla bulaşma bu kirli şeylere.’ dedim. Ne yaptım ettim buldum işte, üçüncü kez birilerini yolluyorlar bana. Ama ben nerden bilecektim karşıma sizin gibi pırıl pırıl gençlerin de çıkacağını? N-nasıl özeniyorsunuz bu pisliklere evlâdım? Yazık değil mi? Benim oğlum şu an ne hallerde biliyor musunuz? Ah, ne kafasızsınız evlâdım. Ne kafasızsınız! Kötülükler musallat olmadan bu işlerden kurtulmanız için dua edeceğim ben yine de. Siz de oğlum için dua edin tamam mı? Borçlarından da kurtulsun…”

“Aaa...” Türbanıyla gözlerini sildi ve afallamış bir halde kendine bakan gençlere gülümsemeye çalışarak devam etti. “Bak kızım, senin de gönlünden geçen olacak, yakın zamanda.”

11
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 02 Eylül 2012, 18:05:53 »
Zihninde kurduğun birkaç farklı tasarıdan sonra tek tek oda pencerelerinden dışarıya bakıyorsun ve her seferinde karşılaştığın şey olağandışı bir sakinliğin farklı renklerdeki görüntüleri oluyor. Şehir, adeta seni yutacağı zamanın gelmesini bekler gibi sessiz. Apartman altlarındaki camekân dükkânlar, yolların kenarına dizilmiş kafeler, gökdelenlerdeki alışveriş merkezleri, ev önlerindeki arabalar, parklardaki banklar, hatta devrilmiş çöp kutuları… Nahoş akıbetlerinden sonra terk edilmiş birer mabet misali kimsesiz kalmışlar adeta. Ara sokakların içlerinde kalan salaş barların yanıp sönen renkli tabelaları ve sokak lambalarının yetersiz ışıkları yüzünden gözünün alabildikleri de zaten bu kadarla sınırlı.

Pencere artlarındaki keşfin sona ererken ilgin seslerin yükseldiği ameliyathaneye kayıyor bir kez daha. Hastanenin bu köşesi, ameliyathane kapısının kristalize camı arkasından gelen loş ışık sayesinde az da olsa aydınlanıyor. Ancak bu, ötesinde neler olup bittiğini öğrenmen için yeterli değil.

Kolu yokladığında kapının kilitli olduğunun farkına varıyorsun. O an “Girilmez” yazısı sana göz kırpıyor.

Elindeki baltanın yarattığı ağırlık kollarını yorduğunda yeterince oyalandığına hükmediyorsun. Anlam veremediğin seslerden uzaklaşıyor ve hastanedeki ilerleyişini biraz daha devam ettiriyorsun. Artık hastanede kalmakla şehri kabullenmek arasında bir seçim yapmalısın.

12
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 02 Eylül 2012, 14:05:52 »
şu an devam eden ve oyuncu alımına açık frpler yok anladığım kadarıyla

Doğru anlamışsınız; maalesef şu an için oyuncu alımına açık herhangi bir oyun mevcut değil.

13
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 01 Eylül 2012, 18:12:52 »
Beyaz çarşaflarla sarıp sarmalandığın yerinden doğrulduğunda yataktan çıkan gıcırdama sesi seni olağandan fazla rahatsız ediyor. Başucundaki elektronik saatin fosforlu çubukları ise gece yarısı 3’e işaret etmekte. Bakışların hemen kenardaki yatağa kayıyor; odanı paylaştığın hastanın bulunması gereken yere. Ancak gözlerin pek de beklentilerini karşılamıyor çünkü diğer hasta ortalıklarda yok. Bu vasat altı yerde iki yataklı bir odada tek başına kalabilmenin pek mümkün olmadığını düşününce de, onun garip bir şekilde geç saatlerde taburcu edilmiş olduğuna kanaat getiriyorsun.

Ya da öldüğü için morga kaldırıldığına.

Biraz etrafına bakınarak odanın loş ışığı içinde kalan eşyaları seçmeye çalışıyorsun. Sağ tarafında, solmuş bir karanfil demetinin içinde bulunduğu yaprak desenli vazo ilk gözüne çarpan şey oluyor. Oda kapısı aralık ve tam karşısında kalan pencereler sonuna kadar açık olduğu halde içeriye hiç hava esmediğinden kendisi fazlasıyla sabit. Hatta yalnızca perdeler ya da kapı değil, hemen hemen her şey gereğinden fazla durgun gibi. Elindeki kumandaya rağmen televizyona hükmedemeyince ise, elektrik kesintisinin asıl endişelenmeni gerektirecek şey olduğunu anlıyorsun.

Ayağa kalkıp pofuduk hastane terliklerini giyiyorsun. Nerede olduğun düşünülürse, elektriklerin kesintiye uğraması ve jeneratörlerin devreye girmemesi hiç de doğal olmamakla beraber, ölümcül bir mesele de. Sonuç olarak, merak içinde koridora çıkıyorsun.

Bulunduğun koridor, en az korku filmlerinde olan sahnelerdeki kadar ıssız. Duyularından herhangi tekini harekete geçirebilecek en ufak bir değişiklik yok etrafında. Böylece şüphe içinde yürümeye devam ediyorsun. Ta ki, koridorun sağ köşesinde kalan ameliyathaneden sesler geldiğini işitene kadar. Konuşmalar belli belirsiz, bu yüzden yalnızca bir telaşe olduğunu sezebiliyorsun. İleride, solda, karanlığa gömülmüş farklı odalar mevcut. Asansör ameliyathanenin hemen yanında; ancak hastanenin ana girişine ulaşmak niyetindeysen, merdivenleri kullanmak zorundasın.

14
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Sohbet Sayfası // Loqui
« : 01 Eylül 2012, 17:55:09 »
Alımlar şu an için kapalıdır. Ancak yeniden oyuncu toplamaya başladığımızda mutlaka haberiniz olur.

Yakında duyurusunu yaparız.

Yani yaparım.

15
Purgatorio / Ynt: Purgatorio - Kural Kitapçığı // Notitia
« : 30 Ağustos 2012, 22:01:11 »
Bundan sonra karakterleri devredebildiğimiz/sonlandırabildiğimiz ya da yok sayıp oyuna devam edebildiğimiz çıkış kapılarından birine ulaştığımızı şu yazıyı gördüğümüzde anlıyoruz:


Oyunu senaryoların dışında yarım bırakmamak adına böylesi daha iyi olacak.

Sayfa: [1] 2 3 ... 24