Merhaba. Öykünüzü okudum, genellikle eleştiri içeren bir yorum yapacağım ki yararlı olsun. Umarım yanlış anlamazsınız.
Ufak bir iki mantık hatası:
İstediği her şey, Nve Nolare'de vardı.Buranın sahibi cesur biri olmalı, diye düşündü Velaryon. Tüm şehirde ve civarında hareket halinde olan tek canlıydı ve bundan haberi yoktu. Zira buraların yabancısıydı. Halkın tuhaf huylarını henüz bilmiyordu. İnsanların hala evlerinde oturduğunu, iş yerlerinde mum ışığı altında çalışmaya devam ettiklerini falan sanıyordu.Alıntıladığım üç cümlenin birbiriyle çelişen bir yapısı var. Zira Velaryon bu şehrin huyunu bilmiyorsa hanın sahibinin cesur olduğunu neden düşünüyor? Kralın emirleri gece iş yapılmaması yönünde ise ve bunu biliyorsa şehrin huylarını bilmiyor olmasıyla çelişir. Aynı şekilde, şehrin yabancısı olarak burada istediği her şeyin olduğunu bilmesi de biraz garip geliyor. Eğer kralın emirleri ve şehirlilerin huyları arasında bir fark varsa oranın biraz daha vurguya ihtiyacı var, ben yanlış anlamadıysam da bu cümlelerin birbiriyle çelişme durumu var.
“Yüzümün sağ tarafını bir yangında kaybettim.”Burada kaybetmek sözcüğü biraz tuhaf durmuş gibi geliyor. Sanki yüzü komple yok olmuş gibi bir anlam çıkarıyor. Zannediyorum yanıklarla kaplı yüzünün bir yanı ama bunu ifade etmek için deforme olmak ya da başka bir sözcük kullanılması daha uygun olabilir.
Son bölümde ise kralları öldüren bir süikastçinin tek bir cümleyl hemen heyecana kapılması dikkatimi çekti. Özellikle karanlıkta gezen, sessizliği seven, birden fazla kralı öldürmüş deneyimli bir suikastçinin ilgisini çekmek biraz daha zor olsa karakterin özelliklerine daha fazla uyabilir.
Cümle yapılarıyla ilgili bir iki şey söylemek gerekirse;
Şehrin sokakları kadar esen sert rüzgarın ve usulca yağan yağmurun da sesi soluğu çıkmıyordu bu gece.Bu cümlede kadar sözcüğünden sonra virgül gelmesi iyi olabilir, anlamak için iki kez okumam gerekti çünkü. "Şehrin sokakları kadar sert esen rüzgar" olarak okudum başta, haliyle cümle bir şey ifade etmedi.
Siyahlar içindeki Velaryon, karanlık sokaktan, bu cesur adamın hanının bulunduğu aydınlık sokağa sıvıştı.Sıvıştı kelimesi 'sessizce geçti' tarzı bir kelime ya da kelime grubuyla değiştirilirse istenen anlam daha iyi verilebilir. Daha çok kaçma anlamı veriyor gibi.
Bunların dışında merak uyandıran bir giriş bölümü olmuş bu. Ortada birden fazla bilinmeyen var ve bir suikastçinin hikayesinden epeyce aksiyon bekleyebiliriz diye düşünüyorum. Devam ettiğiniz takdirde burada paylaşmayı da kesmezsiniz umarım. İlhamınız bol olsun.